Hasta çocukları kurtarmamakla ve insanların aç kalmasına müsaade etmekle çok meşgul. | Open Subtitles | إنه مشغول جداً بعدم إنقاذ الأطفال المرضى و ترك الناس يتضورون جوعاً |
Küçük işleriyle çok meşgul bir çiy tanesinin şekliyle köklerin toprakta ilerlerken çıkardıkları sesler ile. | Open Subtitles | إنه مشغول جداً بأموره الصغيرة، كشكل قطرة الندى وصوت الجذور وهي تشق طريقها في الأرض |
Bugünlerde pek yoğun. Kafası çok meşgul. | Open Subtitles | إنه مشغول جداً هذه الأيام قلق جداً ومشغول البال |
çok meşgul bir adamdır, ama sizin durumunuzla yakından ilgilendi. | Open Subtitles | إنه مشغول جداً لكنه اهتم بقضيتك |
çok meşgul biridir ama durumun ilgisini çekti. | Open Subtitles | إنه مشغول جداً لكنه اهتم بقضيتك |
çok meşgul. | Open Subtitles | إنه مشغول جداً |