Buna. Balayıyla ilgili hiçbir şey kalmasın. Bu Çok önemli. | Open Subtitles | هنا, لا مزيد من أمور شهر العسل إنه مهم جداً |
Dinleyin, gidip ailenizi bulup benim burada olduğumu söylemeniz Çok önemli. | Open Subtitles | إستمعي، إنه مهم جداً بأنّ تذهبي للبحث عن والديك وأخبريهم أني هنا. |
Benim için Çok önemli o. | Open Subtitles | لا بأس بذلك إنه مهم جداً بالنسبة لي سأفعل أي شيء من أجله |
Ve bence bu Çok önemli. En azından sebzeleri yemeye çalış. | Open Subtitles | و أعتقد إنه مهم جداً أن تُحاول أن تأكل على الأقل الخُضار الخاص بك |
Ve biliyorum size ihtiyacım var... Çok önemlidir. | Open Subtitles | .. و أنا فقط أريدك أن تعلم . إنه مهم جداً |
Benim için bir şey yapman gerekiyor. Çok önemli. | Open Subtitles | أريدكِ أن تفعلي شيئاً لأجلي إنه مهم جداً |
Soderbergh'le kahvaltı edeceğiz ve bu Çok önemli. | Open Subtitles | تغيير موعد عودتك؟ لدي موعد إفطار مع سودربورغ إنه مهم جداً و إلا كنت |
Son sahne de dahil olmak üzere filmde Çok önemli bir yere sahip. | Open Subtitles | أعني، إنه مهم جداً في هذا الفلم بالإضافة إلى المشهد الأخير |
Bu Çok önemli. Kont şu an telefonda. | Open Subtitles | إنه مهم جداً الكونت على الهاتف الأن |
- Çok önemli. - Mutlaka öyledir, Lumely. | Open Subtitles | إنه مهم جداً - نعم، أنا متأكد من أنه كذلك ،لوميلي - |
Bakın, bu Çok önemli. | Open Subtitles | إسمع، إنه مهم جداً |
Arabuluculukta, her iki tarafın da dinlenmesi Çok önemlidir. | Open Subtitles | الآن , في الوساطة , إنه مهم جداً لكلا الجانبين أن يسمعا . |
Bu çok Çok önemlidir. | TED | إنه مهم جداً جداً. |
O bizim için Çok önemli. | Open Subtitles | إنه مهم جداً لنا |
Kitabım benim için Çok önemli. | Open Subtitles | إنه مهم جداً لي |