ويكيبيديا

    "إنه هنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • O burada
        
    • Geldi
        
    • İşte burada
        
    • Burada bir
        
    • Buralarda bir
        
    • - Burada
        
    • Tam burada
        
    • İşte orada
        
    O, burada. Wirtz'i öldürdü ve şimdi de benim peşimde. Open Subtitles إنه هنا , لقد قتل ويرتز و الآن هو يلاحقني
    Kaybetmek için Onun için O burada. Open Subtitles .. إنه هنا لكي يفقده ذلك ما هو هنا من أجله
    Sorun yok, O burada, efendim. Wilkins, onu yukarıya getiriyor. Open Subtitles لا عليك يا سيدي , إنه هنا ويلكنز" سيحضره الآن"
    En son geldiğinde kırdığın camın yenisini takmak için Geldi. Open Subtitles إنه هنا ليصلح الزجاج الذي كسرته آخر مرة أكنت هنا
    Evet, işte burada. Perry, bu o...çocukları bunu bize, bana yaptılar. Open Subtitles نعم، إنه هنا يا (بيري) لقد أوقعوا بنا الأوغاد، أوقعوا بي
    O burada tanığı öldürecek, çünkü kız onun suratını gördü. Open Subtitles إنه هنا ليقتل الشاهدة بكل بساطة لأنها رأت وجهه
    O burada. Ona içeri girmesi için izin vereceğiz ya da siz ikiniz onların işlerini yapacakmısınız? Open Subtitles إنه هنا لذا سندخله أم أنكما ستنجزان أعمالهم عنهم؟
    - O burada! Kapıyı kırın! - Pencerede! Open Subtitles إنه هنا, لقدحطم الباب وهو فوق في النافذة
    O burada bana işimi yaparken tek parça kalmama yardımcı oluyor ve böylece ben de şükran gününde ailemin yanına gidebiliyorum. Open Subtitles إنه هنا من أجل إنجاز العمل وإبقائي سالماً من أجل أن أزور عائلتي في عيد الشكر
    O burada. Öldür. King's X. Open Subtitles رساله من هاتف واندر إنه هنا ، تعالى وأقتله
    Hayır, O burada, acil serviste. Bir kaza geçirdi. Open Subtitles لا ، إنه هنا في غرفة الطوارئ لقد وقع له حادث
    O burada ve birçok kişi değil. Open Subtitles ستقومأنتبذلك,إنه هنا , و لا يوجد أناس كثر
    Bilirsin, anliyorum, ama O burada. Open Subtitles أنا أتفهّم موقفك و لكن أتعلم أمراً؟ إنه هنا أليس كذلك؟
    Kaçmaya çalıştım, ama-- O burada. O burada, anne. Open Subtitles لقد حاولت الهرب إنه هنا يا أمى
    Kusura bakma, sevgilim var benim. Hatta kendisi de Geldi. Open Subtitles آسفة، فأنا أواعد شخصًا آخر، في الواقع، إنه هنا الآن.
    Buraya eğitim almak için Geldi Jeffrey, ve hapishaneye bildiriyor. Open Subtitles إنه هنا للحصول على تعليم و هو يقدم تقريره للسجن
    - Şimdi, işte burada... - Burada değil, kardeşim. Open Subtitles و الأن إنه هنا إنه ليس هنا بعد
    Burada bir yerde. Sana veremem. En azından şimdilik. Open Subtitles إنه هنا بمكان ما , لا يمكنني أن أعطيه إليك على الأقل ليس الآن
    Çıkışlara ve rıhtıma bakın. Buralarda bir yerde! Open Subtitles تفقدوا المخارج وراقبوا الحظيرة إنه هنا فى مكان ما
    - Belki binayla birlikte kaybolmuştur. - Burada diyorum size. Open Subtitles ربما إختفى مع المبنى - أنا أقول إنه هنا -
    Pekala, efendim, o Tam burada, neden ona kendiniz söylemiyorsunuz? Open Subtitles نعم سيدى إنه هنا لم لا تحدثه بنفسك
    - İşte orada, trene biniyor. - Hayır, o bir yolcu. Open Subtitles إنه هنا على متن القطار لاهذاأحدالركاب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد