İş arıyor. Daha bir saat eve uğramaz. | Open Subtitles | إنه يبحث عن عمل و لن يأتى قبل ساعة من الآن |
Madrid plakalı üstü açık beyaz bir araba arıyor. | Open Subtitles | إنه يبحث عن سيارة بيضاء مكشوفة بلوحات من مدريد |
Yardım arıyor ve onu da bu şekilde yakalayacağız. | Open Subtitles | إنه يبحث عن مساعدة وبهذه الطريقة سنستطيع القبض عليه |
Beni arıyor. Muhtemelen kampa gitmiştir. | Open Subtitles | إنه يبحث عنى، من المحتمل أن يكون ذهب إلى المعسكر |
Bourne para peşinde değil. Daniels'ın peşinde olmasının başka bir sebebi var. | Open Subtitles | (بورن) لا يبحث عن المال ، إنه يبحث عن (دانيالز) لسبب معين |
Torpido hala aktif. Başka bir hedef arıyor. | Open Subtitles | ذلك الطوربيد لا يزال نشطاً إنه يبحث عن هدف آخر الآن |
Şimdi fethedip köleleştireceği yeni bir dünya arıyor. | Open Subtitles | الآن إنه يبحث عن عالم جديد يغزيه و يستعبده |
Kendini dışarı çekebileceği bir yer arıyor ama bu kayalık denizaslanlarına ait. | Open Subtitles | إنه يبحث عن مكان يأوي إليه ولكن صخرة اسود البحر هذه لن تفعل |
Koşacak yer var ama durdu, bekliyor. Koşmak yerine top yakalayıcı arıyor. | Open Subtitles | إنهم في المرمى، لكن انتظر إنه يبحث عمن يلتقط الكرة |
O da aynı kişiyi arıyor, sana fotoğrafı getirebilir. | Open Subtitles | إنه يبحث عن ذلك الشخص أيضاً يمكنه إحضار الصورة لكِ |
Üç yıldır, iz sürüyordu. Max Payne, Tanrı'nın saklı kalmasını istediği bir şeyi arıyor. | Open Subtitles | إنه يبحث عن شيئاً يريده الرب أن يبقى مخفياً |
Tepeciğin gölgesine saklanmış tekboynuzları arıyor ve kimsenin onu bulmamasını umuyor. | Open Subtitles | ـ ـ ـ أتعلمين , إنه يبحث عن وحيد القرن و يأمل أن لا يجده أحد |
Yeni bir eş arıyor ve en uygun aday da Kate. | Open Subtitles | إنه يبحث عن زوجه جديدة وكايت ملائمة جداً |
Bu balık bir milyon kaybetti, onu arıyor. | Open Subtitles | تلك السمكة فقدت مليون دولارًا إنه يبحث عن ماله |
Küstah babası gibi o da zırhı arıyor. | Open Subtitles | إنه يبحث عن الدرع، تماما مثل والده المتغطرس |
Olay yeriyle birlikte. Cinayetle bağlantılı bir şey arıyor. | Open Subtitles | برفقة وحدة مواقع الجرائم إنه يبحث عن أي شئ |
Bir şeyleri arıyor. Dört şey, anladığım kadarıyla. | Open Subtitles | إنه يبحث عن شيء، أربعة أشياء حسبما يبدو. |
Sadece bir bahane arıyor ve eğer bulamazsa kardeşimi attığı gibi yoktan yere onu zindana atar. | Open Subtitles | إنه يبحث عن سبب وإذا لم يجد واحداً سيحتجزه بأي حال، كما فعل لشقيقي |
Savcılıktan biri seni arıyor. | Open Subtitles | هناك رجل من المباحث أيضاً إنه يبحث عنك |
Kafasını arıyor. Burada kalamayız. | Open Subtitles | إنه يبحث عن رأسه لانستطيع البقاء هنا |
Aynı günün tekrarlanmasına neden olan adamın peşinde. | Open Subtitles | إنه يبحث عن الرجل الذي يكرر اليوم |