Onun için aldığım bir kitabın film hakkı ile alakalı. | Open Subtitles | إنه .. إنه يتعلق بحقوق الكتاب التي حصلت عليها لها |
Senin uzmanlık alanınla alakalı bir şey olduğunu sanmıyorum. Neydi, deniz hukuku mu? | Open Subtitles | ليس لدي الكثير لأفعله مع تخصصك، الذي هل أفهم إنه يتعلق بقانون البحرية؟ |
Benim bir gay evliliği yapmamla alakalı. Anlıyor musun? | Open Subtitles | إنه يتعلق بي أن أكون مثليا متزوجا، تعلمين؟ |
Senle ise ne haltla alakalı olduğu belli değil. | Open Subtitles | لا , إنه يتعلق بالعمل معي معك , من يعلم بما يتعلق الأمر ؟ |
Görevi, kişilerle alakalı değildir. Bizzat Cumhuriyetin kendisi ile ilgilidir. | Open Subtitles | إنه لا يتعلق بالناس على الإطلاق بل في الحقيقة إنه يتعلق بالجمهورية |
Bu onun neler yaşadığıyla alakalı değil, görevle alakalı. | Open Subtitles | ـ أنها جيدة بالنسبة له ـ الأمر لا يتعلق بما قد مرّ به إنه يتعلق بالمُهمة |
- Onun söyledikleriyle alakalı değil, gördüklerimle alakalı. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بما قاله ، حسناً ؟ ـ إنه يتعلق بما رأيته ـ وما الذي رأيتيه ؟ |
Ama Clay'le aranızdaki çatışma kesinlikle Sam Crow için en iyisiyle alakalı değil seninle alakalı... | Open Subtitles | لكن خلافك مع " كلاي " لا يتعلق بمصلحة " سام كرو " إنه يتعلق بك .. |
Bu bağlılıkla kulübü sevmekle alakalı. | Open Subtitles | إنه يتعلق بالإلتزام الحب للنادي |
Bu seninle alakalı değil. Viper'la alakalı. | Open Subtitles | هذا لا يتعلق بكم ، إنه يتعلق بالأفعى |
Bu senin para kazanmanla alakalı. | Open Subtitles | إنه يتعلق بادخارك المال |
Bu düşünmekle alakalı. | Open Subtitles | إنه يتعلق بالتفكير الصائب |
Ne kadar "sıkı" ateş ettiğiyle alakalı. | Open Subtitles | إنه يتعلق بمدى إتقان التصويب. |
Bu benimle alakalı değil, Ajan Keen ile alakalı biliyorum ama onu tekrar kaybedebilirmiyim bilmiyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هذا الأمر لا يتعلق بي (إنه يتعلق بالعميلة (كين لكن لا أعلم ما إذا كُنت أمتلك القوة لأخسرها مُجدداً |
Bu benimle alakalı değil, Ajan Keen ile alakalı biliyorum ama onu tekrar kaybedebilirmiyim bilmiyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هذا الأمر لا يتعلق بي (إنه يتعلق بالعميلة (كين لكن لا أعلم ما إذا كُنت أمتلك القوة لأخسرها مُجدداً |
Bu kontrol edilme ihtiyacınla alakalı. | Open Subtitles | إنه يتعلق بحاجتك للسيطرة |
Bu adaletle alakalı. | Open Subtitles | إنه يتعلق بالعدالة . |
- Hayır, o tamamen Miller'la alakalı dostum. | Open Subtitles | كلا، إنه يتعلق بـ (ميلر)، يا رجل. |
Bu Naomi'yle alakalı. | Open Subtitles | إنه يتعلق بـ (نايومي) |
Caitlin'le alakalı. | Open Subtitles | إنه يتعلق بـ (كاتلين). |