ويكيبيديا

    "إنه يعرف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biliyordu
        
    • bilir
        
    • tanıyor
        
    • olduğunu biliyor
        
    • o biliyor
        
    • - Biliyor
        
    • tanıyormuş
        
    • anlıyor
        
    • iyi biliyor
        
    • olduğumu biliyor
        
    • olduğumuzu biliyor
        
    Ona sadece senin söyleyebileceğin şeyleri biliyordu. Nerede olduğunu bilmek istiyorum. Open Subtitles إنه يعرف أموراً لا يعرفها سواكِ أنتِ فقط، أود معرفة مكانه
    İhtiyacımız olan tek şey biraz sabır. Ne yapılacağını o bilir. Open Subtitles كل ما نحتاجه هو القليل من التريث إنه يعرف ما العمل
    Vincent Bourg hakkında bir şeyler buldum. Ian Garrett'ı tanıyor. Open Subtitles لقد اكتشفتُ شيئًا بخصوص فينسينت بورغ إنه يعرف ايان غاريت
    Kim olduğunu biliyor, daha doğrusu eskiden kim olduğunu biliyor. Open Subtitles . إنه يعرف من أنت أو ربما ينبغي القول أنه يعرف ماذا كنت
    Bana değil Bartolomeo'ya sorun. Her şeyi o biliyor. Open Subtitles لا تسألوني عن أي شئ فقط إسألوا بارتولوميو إنه يعرف كل شيء
    - Biliyor. Open Subtitles إنه يعرف.لست متأكدة أنه يفهم ما حدث تماما
    Kızı çok uzun süredir tanıyormuş ama hep arkadaşlarmış ve şimdi daha fazlasını istediği için kızı arıyor. Open Subtitles أترين ، إنه يعرف هذه لفتاة لفترة طويلة ولكنهم فقط كانوا أصدقاء والآن هو يقول لها أنه يريد أكثر من ذلك
    Bazen denilenleri zar zor anlıyor,ama nasıl oluyorsa Çince konuşuyor. Open Subtitles إنه يعرف بالكاد ماذا تتكلمين أحياناً و لكن بطريقة ما يتكلم اللغة الصينية؟
    Kime geleceğini iyi biliyor, değil mi? Open Subtitles حسناً، إنه يعرف إلى من يذهب، صحيح؟ إنه يعرف إلى من يذهب
    Sadece senin ona söylemiş olabileceğin şeyleri biliyordu. Open Subtitles إنه يعرف أن الأشياء لا يمكن أن تأتي إلا منك فقط.
    Seni kontrol etmek için ne yapacağını biliyordu, beni korkutan da bu. Open Subtitles إنه يعرف بالضبط المطلوب ليتحكم بك وهذا مايخيفنا
    Hapse giren her polis bu tehlikelerle karşılaşır. biliyordu. Open Subtitles أي شرطي محبوس يواجه هذه المخاطر إنه يعرف ذلك
    Oğlum doğruyla yanlışı ayırt etmeyi bilir. Open Subtitles إنه يعرف الفرق بين الخطأ والصواب. تأكدوا من هذا.
    Bu büyük krallıkta, Ölümcül dövüşün kalleşlikle... kazanılamayacağını o da bilir. Open Subtitles في حكمته العظيمة إنه يعرف في مورتال كومبات لا يمكن الفوز بالخداع
    Vincent Bourg hakkında bir şeyler buldum. Ian Garrett'i tanıyor. Open Subtitles لقد اكتشفت شيئًا عن فينسينت بورغ إنه يعرف ايان غاريت
    Vincent Bourg hakkında bir şeyler buldum. Ian Garrett'ı tanıyor. Open Subtitles لقد اكتشفتُ شيئًا بخصوص فينسينت بورغ إنه يعرف ايان غاريت
    Diğer tek seçeneğimin Roma olduğunu biliyor. Open Subtitles إنه يعرف أن خياري الآخر و الوحيد هو روما
    ve bir şekilde Melinda Warren'la bağımız olduğunu biliyor. Open Subtitles وبطريقة ما إنه يعرف أننا نَرجِع إلى ميليندا وارِن
    Lex Luthor'a sorun. gerçeği o biliyor,gemi onda ! Open Subtitles اسأل ليكس لوثر إنه يعرف الحقيقة، السفينة لديه
    Onları bulabiliriz. Yerlerini o biliyor. Open Subtitles بإمكاننا العثور عليهم إنه يعرف أين هُم.
    - Gelirken hakkınızdaki herşeyi öğrendim. - Biliyor. Anlatmak zorunda kaldım. Open Subtitles إنه يعرف ، فقد اضطررت لإخباره بأنناعملاءزمنيين.
    Bu Wyman'ı tanıyormuş. Emin ellerde olduğumuzu söyledi. Open Subtitles (إنه يعرف الدكتور (وايمان ويقول أننا في أيد أمينة
    Mantıklı bir tavsiye duyduğunda bunu anlıyor. Open Subtitles إنه يعرف مستشاراً حكيماً عندما قَبِلَ بذلك
    Sokaklarda olan biten her şeyi yapanlardan daha iyi biliyor. Open Subtitles إنه يعرف الكثير عما يدور في الشوارع أكثر من الفئران نفسها
    Gözlerini bana nasıl diktiğine bak. En lezzetlinin ben olduğumu biliyor. Open Subtitles انظروا كيف يحدّق بي، إنه يعرف أن مذاقي هو الأفضل
    Burada olduğumuzu biliyor. Neyi bekliyor ki? Open Subtitles إنه يعرف أننا هنا ، ما الذي ينتظره ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد