ويكيبيديا

    "إنه يكره" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • nefret ediyor
        
    • nefret eder
        
    Bunu her kim yapıyorsa, alenen aynalardan nefret ediyor olmalı. Open Subtitles أياً كان من فعل هذا ،من الواضح إنه يكره المـرايـا
    Aslına bakarsan çok fazla nefret ediyor... Eğer düşecek olursa, yalnız başına düşmeyecek. Open Subtitles إنه يكره ذلك كثيراً، إذا تعرض للإعتقال فإنه لن يذهب السجن بمفرده.
    Aslına bakarsan çok fazla nefret ediyor... Eğer düşecek olursa, yalnız başına düşmeyecek. Open Subtitles إنه يكره ذلك كثيراً، إذا تعرض للإعتقال فإنه لن يذهب السجن بمفرده.
    Beyazlardan nefret eder, Amerikalıları adamdan saymaz ve onun gözünde kadınların hiç değeri yoktur. Open Subtitles إنه يكره العرق القوقازي ويحتقر الأمريكان ولا يحس نحو المراءة بغير الإزدراء
    Beyaz ırktan nefret eder, Amerikalılar'ı horgörür ve kadınlara karşı küçümsemeden başka hiçbirşey hissetmez. Open Subtitles إنه يكره العرق القوقازي ويحتقر الأمريكان ولا يحس نحو المراءة بغير الإزدراء
    Julian cadılar bayramından gerçekten nefret ediyor, o yüzden fazla üzerine gitmeyeceğim. Open Subtitles حسناً,إنه يكره الهالوين حقاً لذا سأسهل الأمر عليه
    Kendi canını da korsanlarla birlikte feda edebilecek kadar nefret ediyor hem de. Open Subtitles إنه يكره ذلك جداَ .ولايهمه لو مات فى ذلك
    Biliyorum ama bak şu adama. Zihinsel hastalığı olanlardan nefret ediyor. Open Subtitles أنا أعلم، ولكن إلق نظرة على هذا الرجل إنه يكره الناس المصابون بمرض عقلي
    Oradan nefret ediyor, değil mi? Kim etmez ki? Open Subtitles إنه يكره ذلك المكان اللعين أليس كذلك ؟
    Özellikle diz arkalarını esnetmekten nefret ediyor. Open Subtitles إنه يكره تمارين شدّ الركبة خاصّة
    Görünüşe göre caz ellerden oldukça nefret ediyor. Open Subtitles حسنا كما يبدو, إنه يكره جدا ايدي الجاز
    Evet, ben de. Ben ona Spencer diyorum. nefret ediyor. Open Subtitles (أجل ، أنا أيضاً ، أناديه بـالـ(سبينس إنه يكره ذلك
    Herkesten nefret ediyor. Yani... Ona bir baksana. Open Subtitles إنه يكره الجميع، انظري إليه
    Hayır. Karısından nefret ediyor. Open Subtitles لا إنه يكره زوجته
    Elbette Radek'ten nefret ediyor. Radek herşeyken o bir hiçti. Open Subtitles (بالطبع إنه يكره (راديك :(راديك) يملك كل شيء لا يملكه (بتروف)
    Bu boktan nefret ediyor. Open Subtitles إنه يكره هذه الاشياء
    O sandalyeden nefret ediyor. Open Subtitles إنه يكره هذا الكرسي فعلاً
    Ben onun için parayım. Bir sürü para kaybetti ve inan bana bundan nefret eder. Open Subtitles أنا عائق و قد يخسر الكثير من الأموال و صدقني إنه يكره أن يخسر نقوده
    Ben onun için büyük bir sorun ve kaybettiği bir sürü parayım. Ve inan bana para kaybetmekten nefret eder. Open Subtitles أنا عائق و قد يخسر الكثير من الأموال و صدقني إنه يكره أن يخسر نقوده
    Polislerden nefret eder, tamam mı? Konuşmayı bana bırak yani, olur mu? Open Subtitles إنه يكره الشرطه للغايه لذا فدعني أقوم بالتحدث هنا
    Polis BND'nin gelip emirler yağdırmasından nefret eder. Open Subtitles حسناَ إنه يكره طريقة مخالفة الاستخبارات للتعليمات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد