Bunu her kim yapıyorsa, alenen aynalardan nefret ediyor olmalı. | Open Subtitles | أياً كان من فعل هذا ،من الواضح إنه يكره المـرايـا |
Aslına bakarsan çok fazla nefret ediyor... Eğer düşecek olursa, yalnız başına düşmeyecek. | Open Subtitles | إنه يكره ذلك كثيراً، إذا تعرض للإعتقال فإنه لن يذهب السجن بمفرده. |
Aslına bakarsan çok fazla nefret ediyor... Eğer düşecek olursa, yalnız başına düşmeyecek. | Open Subtitles | إنه يكره ذلك كثيراً، إذا تعرض للإعتقال فإنه لن يذهب السجن بمفرده. |
Beyazlardan nefret eder, Amerikalıları adamdan saymaz ve onun gözünde kadınların hiç değeri yoktur. | Open Subtitles | إنه يكره العرق القوقازي ويحتقر الأمريكان ولا يحس نحو المراءة بغير الإزدراء |
Beyaz ırktan nefret eder, Amerikalılar'ı horgörür ve kadınlara karşı küçümsemeden başka hiçbirşey hissetmez. | Open Subtitles | إنه يكره العرق القوقازي ويحتقر الأمريكان ولا يحس نحو المراءة بغير الإزدراء |
Julian cadılar bayramından gerçekten nefret ediyor, o yüzden fazla üzerine gitmeyeceğim. | Open Subtitles | حسناً,إنه يكره الهالوين حقاً لذا سأسهل الأمر عليه |
Kendi canını da korsanlarla birlikte feda edebilecek kadar nefret ediyor hem de. | Open Subtitles | إنه يكره ذلك جداَ .ولايهمه لو مات فى ذلك |
Biliyorum ama bak şu adama. Zihinsel hastalığı olanlardan nefret ediyor. | Open Subtitles | أنا أعلم، ولكن إلق نظرة على هذا الرجل إنه يكره الناس المصابون بمرض عقلي |
Oradan nefret ediyor, değil mi? Kim etmez ki? | Open Subtitles | إنه يكره ذلك المكان اللعين أليس كذلك ؟ |
Özellikle diz arkalarını esnetmekten nefret ediyor. | Open Subtitles | إنه يكره تمارين شدّ الركبة خاصّة |
Görünüşe göre caz ellerden oldukça nefret ediyor. | Open Subtitles | حسنا كما يبدو, إنه يكره جدا ايدي الجاز |
Evet, ben de. Ben ona Spencer diyorum. nefret ediyor. | Open Subtitles | (أجل ، أنا أيضاً ، أناديه بـالـ(سبينس إنه يكره ذلك |
Herkesten nefret ediyor. Yani... Ona bir baksana. | Open Subtitles | إنه يكره الجميع، انظري إليه |
Hayır. Karısından nefret ediyor. | Open Subtitles | لا إنه يكره زوجته |
Elbette Radek'ten nefret ediyor. Radek herşeyken o bir hiçti. | Open Subtitles | (بالطبع إنه يكره (راديك :(راديك) يملك كل شيء لا يملكه (بتروف) |
Bu boktan nefret ediyor. | Open Subtitles | إنه يكره هذه الاشياء |
O sandalyeden nefret ediyor. | Open Subtitles | إنه يكره هذا الكرسي فعلاً |
Ben onun için parayım. Bir sürü para kaybetti ve inan bana bundan nefret eder. | Open Subtitles | أنا عائق و قد يخسر الكثير من الأموال و صدقني إنه يكره أن يخسر نقوده |
Ben onun için büyük bir sorun ve kaybettiği bir sürü parayım. Ve inan bana para kaybetmekten nefret eder. | Open Subtitles | أنا عائق و قد يخسر الكثير من الأموال و صدقني إنه يكره أن يخسر نقوده |
Polislerden nefret eder, tamam mı? Konuşmayı bana bırak yani, olur mu? | Open Subtitles | إنه يكره الشرطه للغايه لذا فدعني أقوم بالتحدث هنا |
Polis BND'nin gelip emirler yağdırmasından nefret eder. | Open Subtitles | حسناَ إنه يكره طريقة مخالفة الاستخبارات للتعليمات |