ويكيبيديا

    "إنه يلعب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • oynuyor
        
    • oynayabilir
        
    • oynar
        
    - Sadece kendi elindekileri oynuyor. - Evet. İşte geliyor. Open Subtitles ــ إنه يلعب لعبته المفضلة ــ نعم، ها هو يأتي
    Bir programla oynuyor, sorun yok değil mi? Open Subtitles إنه يلعب ببرنامج عرض هل يمكنه الحصول عليه ؟
    Aptal rolü oynuyor. Bizim birbirimize ihanet etmemizi bekliyor. Open Subtitles إنه يلعب دور الجاهل ينتظر منا أن نخون أنفسنا
    Kasetteki adam bunu yalnızca kendisi için yapmıyor. Bir seyirciye oynuyor kızın ailesine değil. Open Subtitles الرجل على الشريط لم يفعل هذا فقط لنفسه إنه يلعب على جمهور ، ليس عائلتها
    Biraz yavaş olun. Böyle bütün gün oynayabilir. Open Subtitles إنه يلعب بها طوال اليوم
    O sadece futbol oynar.Bir okul ona burs verdiği için... artık hokey oynamıyor. Open Subtitles إنه يلعب الفوتبول، ستعطيه إحدى الجامعات منحة شرط ألّا يلعب الهوكي لا يريدونه أن يتأذّى
    Şu an, UC San Diego'nun basketbol takımında oynuyor. Open Subtitles إنه يلعب الآن كرة السلّة بالجامعة في سان ديغو
    Şu araba çalınan oyundan oynuyor. Open Subtitles إنه يلعب لعبة الفيديو تلك عن سرقة السيّارات
    Sana şunu söyleyeyim. Daha iyi oynuyor. Open Subtitles حسناً, إليكِ هذا الأمر, إنه يلعب بشكل جيد,
    Evet, tabii ki. Uçağıyla oynuyor. O da yanımda. Open Subtitles ،أجل بالطبع إنه يلعب بطائرتهُ، إنّها هُنا.
    Bir oyun oynuyor ve artık korkmuyor. Open Subtitles إنه يلعب لعبة و ليس خائفًا ،ليس بعد الآن
    Benoni oynuyor. Siyah, iki oyun geride. İntihar olduğunu düşünüyor. Open Subtitles إنه يلعب دفاع بنوني ومتأخر بمبارتين إنه يعتقد أنها محاولة إنتحار
    Bir oyun oynuyor ve artık korkmuyor. Open Subtitles إنه يلعب لعبة و ليس خائفًا ،ليس بعد الآن
    Sadece adam zoru oynuyor. Open Subtitles إنه يلعب دور الرجل الذي يصعب الحصول عليه
    Sadece adam zoru oynuyor. Open Subtitles إنه يلعب دور الرجل الذي يصعب الحصول عليه
    Seninle oynuyor ufaklık. Open Subtitles وذلكَ بسبب مشاكل الهجران لديكِ. إنه يلعب معكِ أيتها القصيرة.
    İki tarafta birden oynuyor. Ona inanmayın. Open Subtitles إنه يلعب على الجانِبين لا تُصدّقه
    Bu hep Saffar'ın oğlunun suçu. Hep yarı yaşındaki çocuklarla oynuyor. Open Subtitles هذا كله بسبب أبن (صفار) ، إنه يلعب دائماً مع الاطفال.
    Seninle oynuyor. Her tepki gösterdiğinde daha da kötüye gider. Open Subtitles إنه يلعب بك كلما تقاومه ,سيصبح أشرس
    "Reggie'yle konuşma, o siyah Bekle, basketbol oynayabilir. Open Subtitles "لا تتحدثوا مع (ريجي)، إنه أسود" "لا انتظروا، إنه يلعب كرة السلة سجلوا اسمه"
    "Reggie'yle konuşma, o siyah Bekle, basketbol oynayabilir. Open Subtitles "لا تتحدثوا مع (ريجي)، إنه أسود" "لا انتظروا، إنه يلعب كرة السلة سجلوا اسمه"
    Her hafta klüpte oynar. Sana profesyonel gibi oynamayı öğretebilir. Open Subtitles .إنه يلعب كل أسبوع في النادي يستطيع تعليمك لتلعبي مثل المحترفين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد