"إنّه يريد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• istiyor

Ailelerin, genç insanların bir araya gelebileceği ve kendi deyimiyle, şu ünlü gülleri koklayabilecekleri bir alan yaratmak istiyor.
إنّه يريد أن ينشئ فضاء حيث يمكن للعائلات و الشبان الجلوس معا، و يشتمّون عبير الأزهار التي يضرب بها المثل.

Artık yanıtları istemiyor, sadece soruları istiyor. - Kim?
لم يعد يريد الأجوبة ، إنّه يريد الأسئلة فقط

Her şeyin iyi olmasını istiyor.
إنّه يريد لكلّ ما في العالم أن يكون لطيفاً

Hayır, iki saat içinde 15 bin dolar istiyor Nate, yoksa barı alacak.
كلا , إنّه يريد 15 ألف دولار خلال الساعتين المقبلتين أو أنّه سيأخذ الحانة

Bir de başka bir sandviç istiyor. Ekmeğin bayat olduğunu söylüyor.
إنّه يريد شطيرة أخرى، يقول أن الخبز بائت.

Bahçelerde yürümek istiyor daha önce gittiğimiz yerde.
إنّه يريد التنزه في الحديقة، حيث كنّا من قبل

Bu adam yalnızca parçaları istemiyor, arabanın tamamını istiyor.
الرجل لا يريد الهيكل فحسب إنّه يريد السيارة بأكملها.

O geminin devriye olmadığını kanıtlamak istiyor.
إنّه يريد أن يثبت أنّ هذه السفينة ليست من خفر السواحل

Sığınma'da bir şeyler olmasını ve modern sosyetede yaşayabilir olmasını istiyor.
إنّه يريد شيئاً عن ملاذ واستمراريته في المجتمع المعاصر.

Geçen hafta neyin ters gittiğine dair bir açıklama istiyor.
إنّه يريد توضيح للخطب الذي حدث في الأسبوع الماضي

Tanrım! Koridorlarda elimi tutmak falan istiyor.
يا ربّاه , إنّه يريد أن نمسك بأيدي بعض في الممرّات أو شيء كهذا

Sadece biriyle konuşmak istiyor.
إنّه يريد أن يتحدث مع أحد فحسب

Kızı hakkında sizinle görüşmek istiyor.
إنّه يريد أن يكلّمكَ بشأن ابنته

Kurt adam olan kısmını tetiklemek istiyor.
إنّه يريد قدّح شقّ المذؤوب خاصته.

- Yok, parasını geri istiyor.
كلاّّ، إنّه يريد أمواله بشدّة.

Adı, Nicholas Brant. Bölüm için yakaladığım silah kaçakçılarından birisiydi. İntikam istiyor.
إسمه (نيكولاس برانت)، إنّه تاجر سلاح أمسكتُ بهِ للشعبة، إنّه يريد الثأر

Fakat yerini ödülünü aldıktan sonra söylemek istiyor.
إنّه يريد مكافئة أسرِها مقدّمًا.

Tedaviyi alıp ölmek istiyor.
إنّه يريد تناول الترياق ثم الموت

Battousai'yi istiyor öyle mi?
إنّه يريد ذلك الباتوساي، أليس كذلك؟

İşimizin sekse dayanan tarafını herkese duyurmak istiyor burada harcadığım, seninle harcadığım saatleri de.
إنّه... إنّه يريد أنْ يجعلها قضيّة سجل عام الطبيعة الشهوانية لعملنا