En iyisinin bu olduğunu düşündüğü için böyle yapıyor. | Open Subtitles | . إنّه يفعل ما باعتقاده الأفضل |
- Yine aynı şeyi yapıyor. | Open Subtitles | إنّه يفعل ذلك الشيء مرّة أخرى. |
Aslında benim için başka şeyler yapıyor. | Open Subtitles | في الواقع, إنّه يفعل لي أشياء أخرى. |
Yapması gerekeni yapıyor. | Open Subtitles | إنّه يفعل ما يتحتّم عليه فعله. |
Sen kendin söylemiştin, seni yakalamak için her şeyi yapıyor. | Open Subtitles | إنّه يفعل أيّ شيء بوسعه حتّى يصل إليك |
Ona bir bak. Bunu senin için yapıyor. | Open Subtitles | .ألق نظرة .إنّه يفعل هذا لأجلك |
Yaklaşık bir saattir bunu yapıyor. | Open Subtitles | إنّه يفعل ذلك لمدّة ساعة تقريبا |
Sadece naz yapıyor çünkü Barry'nin sesi harika. | Open Subtitles | كلا إنّه يفعل هذا لأنّ لديه صوت رائع |
- Hayır, yapıyor. | Open Subtitles | ـ أجل إنّه يفعل. |
O her zaman yaptığını yapıyor. | Open Subtitles | إنّه يفعل ما يفعله دائماً |
Yine aynı şeyi yapıyor. | Open Subtitles | -يا إلهي! , إنّه يفعل ذلك الأمر ثانيةً |
Annesini korumak için her şeyi yapıyor. | Open Subtitles | إنّه يفعل أي شيء لحماية أمه |
- Aynen öyle. - Gerçekten yapıyor. | Open Subtitles | إنّه يفعل هذا حقاً. |
Yapması gerekeni yapıyor. | Open Subtitles | إنّه يفعل ما يتوجب عليه. |
Her zaman yaptığını yapıyor. | Open Subtitles | إنّه يفعل ما يفعله دومًا. |
Böyle yapıyor çünkü doğrusu bu! | Open Subtitles | "إنّه يفعل ذلك لأنّها الحقيقة!" |
Bize inandığı için yapıyor bunları. | Open Subtitles | إنّه يفعل ذلك لأنّه يؤمن بنا . |
Evet. Öyle yapıyor. | Open Subtitles | إنّه يفعل ذلك دائمًا . |
Kendi işini yapıyor. Beauregard dinleniyor! | Open Subtitles | إنّه يفعل ما يجيده، (بوريغارد) يسترخي! |