Eğer tıbbi bir acil durum varsa minibüs' ten ayrılabilir miyim? | Open Subtitles | يمكن أنّ أترك الشاحنة إنّ كان ذلك من أجل الطوارئ الطبية؟ |
Bu yüzden, Eğer siz konuşmasından ya da vücut dilinden bir şeyler çıkartabilirseniz, anlamaya çalışın. | Open Subtitles | لذا إنّ كان بمقدوركم إلتقاط أيّ شيء في خطابه، لغة الجسد، إفحصوه |
Eğer bana söylemek istediği bir şey varsa, söyler. | Open Subtitles | إنّ كان هناك شيء تريد هي إخباري به، ستفعل |
Annenin yatağına bile girmiş olsa banim için fark etmez. | Open Subtitles | ويُخبر أمي إلي أي مدى تحتاجني هذه الفرقة؟ أنا لا أُبالي إنّ كان جلسَ مع أُمكَ في سريرها |
Hayır, Eğer göğüse yapılmış bir darbeyse bu otomatik olarak kaburgaları kıracaktır ve bu da akciğerleri delip kendi kanında boğuluyor demen olacaktır. | Open Subtitles | كلاّ، لذا إنّ كان إطلاق نار بالصدر، فهذاتلقائيّاًيصدّعالضلوع.. و كما تعلم يثقب الرّئة، الغرقبفصيلةدمك.. |
Eğer öyleyse, seni bu yüzden mi benim yanıma verdiklerini düşünüyorsun? | Open Subtitles | إنّ كان كذلك، هل تعتقدين أنهم سيرسلونكِ معيّ؟ |
Eğer gerçekten hafızasını kaybetmişse, bu da akıl sağlığı sorunu demektir. | Open Subtitles | إنّ كان حقاً به علة النسيان، تلك قضيّة عقليّة. |
Eğer söylememi istediğin bir şey varsa söyle de bileyim, tamam mı? | Open Subtitles | إنّ كان هناك شيء تودين أنّ تقوليه فدعيني أسمعه؟ |
Ama Eğer bize söyleyebileceğiniz herhangi bir şey varsa. | Open Subtitles | إنّ كان هنالك أيّ شيء تستطيعي أخبارنا به، |
Eğer söyledikleri doğruysa, birçok kişinin başı yanacak demişti. | Open Subtitles | قالت إنّ كان يقول الحقيقة، فستطوّق رقاباً. |
Öfkesini kontrol etmekte problemleri var Eğer sorduğunuz şey buysa. | Open Subtitles | إنّه يعاني مُشكلة بالسيطرة على غضبه إنّ كان هذا مقصد سؤالكَ. ماذا؟ أتعني السيطرة على غضبه أثناء معاملتكَ؟ |
Tamam, Eğer anahtar kilide uyarsa orada ne bulacağını düşünüyorsun? | Open Subtitles | حسنٌ، إنّ كان المفتاح مُطابقاً... ماذا تعتقد أنّك ستجد بالداخل؟ |
Eğer sorularınız varsa, ne zaman isterseniz özel olarak teker teker ofisime gelebilirsiniz. | Open Subtitles | , إنّ كان لديكم أي استفسار فيمكنكم القدوم لمكتبي في أي وقت لمُحادثة خاصه |
Eğer istediğin buysa, her kuruş için boğazlarına yapışabiliriz. | Open Subtitles | نأخذ منهم كُل ما يملكون إنّ كان هذا ما تريد |
Eğer bir şey fark edecekse haberi bırakıyorum. | Open Subtitles | حسنًا، إنّ كان ذلك يشكّل فارقًا، فسأتخلى عن الأمر. |
Bak Eğer bu kardeşlerden biri veya ikisi insanları öldürmek için dışarıdaysa bir korucu gibi düşünmeyi bırakıp, kendin gibi düşünmeye başlamalısın. | Open Subtitles | أصغِ، إنّ كان أحد هذان الأخوين أو كلاهما في الخارج يقتل هؤلاء الناس، عليكّ التوقف عن التفكير بعقلية جوّال تكساس |
Yalnızca şüphe bile olsa işime yarayabilir. Onu evden çıkarırım. | Open Subtitles | حتى و إنّ كان لديكِ شكوك بأي مساوئ فسيمكنني العمل بها و إخراجه من المنزل لأجلك |
Doğru bu bile olsa, ben böyle bir polis olamam. | Open Subtitles | حتى إنّ كان عملاً صائباً، لا أعتقد بأنّي سأكون شرطيّة جيدة. |
Bakın, bundan bir şey çıkarsa evet, anlaşma yapmaya değermiş derim. | Open Subtitles | اسمعا، إذا نجحتما بذلك، سأوافق، إنّ كان ذلك يستحق أنّ يكون إتفاق. |
Şehre kadar gitmeme izin ver, mümkün olursa da evi alabilirim. | Open Subtitles | دعيني أذهب إلى البلدة اليوم وأخذ المنزل إنّ كان ذلك على الأقل ممكن. |