Bak eğer istersen Sen de Arnie'yle gruba katılıp "Emici"de çalışabilirsin. | Open Subtitles | أتعلم أن رغبت أنا متأكد أني أستطيع أقنع أرني إن أنت رغبت أن تنضم إلينا في إمتصه |
Sen insan değilsin dostum. Onun arsenalinde bir silahsın sadece. | Open Subtitles | إنّك لست إنسانًا يا صاح، إن أنت إلّا سلاحًا آخر في ترسانته. |
Eğer Sen aşka doğru koşacaksan ben aşktan kaçarım. | Open Subtitles | سأولّي من الحب فرارًا إن أنت هرولت إليه شوقًا. |
Yaralı olabilir, ve merak ediyordum da Sen... | Open Subtitles | أعتقد أنه قد يكون مجروحاً كنت أتسائل إن أنت قد... |
Ve gördüğüme göre Sen o çizgiyi geçmişsin. | Open Subtitles | وبناء على ما أراه هنا، أود أن أقول إن أنت في نقطة تحول. [التنهدات] |
Sen de kardeşimin katledeceği yeni bir bedensin. | Open Subtitles | إن أنت إلّا جسد آخر لينحره أخي. |
Ben deliyim biliyorum. Ama Sen de mi delisin? | Open Subtitles | أنا معرفش إن أنت كمان مجنون |
Eğer Sen prens isen, o zaman ben neyim? | Open Subtitles | إن أنت الأمير, من أكون أنا؟ |
Sen varsan bende varım. | Open Subtitles | ولكني سأشارك إن أنت شاركت. |
Ed Sen ve ev arkadaşların beraber zaman geçirmezseniz dünyanın sonu gelmez. | Open Subtitles | إد)، العالم لن ينتهي إن أنت) ورفاقك تغيبتم عن بعض التمارين |
Sen sadece Tanrı seni nasıl yarattıysa öylesin. | Open Subtitles | إن أنت إلا ما جعلك عليه الله |
Neredeyse kardeşini öldürüyordun. Neredeyse onu öldürüyordun. Sen bir şakadan ibaretsin Damon. | Open Subtitles | كدت تقتل أخاها، وكدت تقتلها، إن أنت إلّا أضحوكة يا (دايمُن). |
Ama Sen ölürsen benim umurunda olur. | Open Subtitles | لكن أنا أهتم إن أنت مت |
Sen Başkan'ı yakalarsan, | Open Subtitles | إن أنت أمسكت بالرئيس |
Alınma ama Sen sadece Maseo'nun karısısın. | Open Subtitles | بدون إهانة، لكن إن أنت إلّا زوجة (ماسيو). |
Sen hikâyeden başka bir şey değilsin. | Open Subtitles | إن أنت إلا قصّة. |