Açıkçası, efendim, Katil zanlısı resepsiyona gelmedi. | Open Subtitles | في الواقع، إن القاتل المزعوم لم يأت إلى مكتب الاستقبال. |
Katil, kıyafetlerinden tanınmalarını istememiştir. | Open Subtitles | إن القاتل لم يُرد أن يتعرف عليهم من خلال ملابسهم |
Bu demektir ki Katil 7'den önce suç mahallindeydi. | Open Subtitles | يعني إن القاتل كان في موقع الحادث بعد الساعة السابعة. |
Katil omurlardan şifre oluşturmuş kemiğe virüs yazmış ve iki kişiyi de öldürdü. | Open Subtitles | إن القاتل قد صنع شفرة من عمود فقري و قد كتب برنامج ضار على العظام |
Twitter'a göre Katil yamyammış ayrıca yine Twitter'a göre Khloe Kardashian acı çekiyormuş. | Open Subtitles | طِبقا لتويتر إن القاتل يأكل لحوم البشر وأيضا طبقا لتويتر |
Demek ki Katil eve aşinaymış. | Open Subtitles | هذا يعني إن القاتل كان على علم بالمكان |
Katil zeki, manipulasyoncu ve dikkat çekmek peşinde. | Open Subtitles | إن القاتل ذكي و مخادع و راغب بالإهتمام |
Katil boğazlarına bilinmeyen bir nesne tıkarak onları boğuyor? | Open Subtitles | إن القاتل يخنقهم عن طريق إقحامه لجسم مجهول... في الحلق؟ |
İlgilenilmesi gereken insanlardan laf açılmışken, Katil Hirsch'ün yüzünü görmüş yani biz adamı yakalayana kadar korunmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | ،بالحديث عن الناس الذي يحتاجون العناية ،(إن القاتل قد رأى وجه (هيرش ،فحتى نمسك بالرجل سوف يعتاز بعض الحماية |
Katil bize yaptığını düşündürttü. | Open Subtitles | إن القاتل تلاعب بنا للأعتقاد بأنه فعل ... و الذي يعنيه |
Katil, Linnekar'ı sadece öldürmek istemedi. | Open Subtitles | إن القاتل لم يرد فقط أن يموت " لينيكار" |
Katil çok akıllı, Priya. | Open Subtitles | إن القاتل ذكي جداً |
Katil düşündüğümüzden de akıllı. Ve yakınlarda bir yerde. | Open Subtitles | إن القاتل أذكى مما نعتقد. |
Katil aramızda. | Open Subtitles | إن القاتل أحدنا. |
Verge haklı. Katil burada. | Open Subtitles | إن فيرج محق إن القاتل هنا |
Katil, Dylan'ın vücudunu jel ile kapladı. | Open Subtitles | إن القاتل قد غطى جثة (ديلان) بهذا الجل |
Katil öldü. | Open Subtitles | إن القاتل مات. |