Kaçırdığın bir nokta var! Gitmezsem, öleceğim. | Open Subtitles | أنت تتغيب عن التصميم الكبير الموجود هنا إن لم أذهب ، أنا ميت |
Seçeneğim olduğunu sanmıyorum. Eğer Gitmezsem birçok insan ölecek, dostlarımız ölecek. | Open Subtitles | إن لم أذهب أشخاص كثيرون سيموتون أصدقائنا سيموتون |
Tabii eğer Gitmezsem biraz garip kaçabilir. | Open Subtitles | بالطبع سيكون من المحرج قليلاً إن لم أذهب |
Yarın, eğer ben stadyuma Gitmezsem bu evdeki herkes benim gibi bitecek. | Open Subtitles | غداً، إن لم أذهب للملعب.. الجميع سينتهي به الحال مثلي |
Gidemem... ama Gitmezsem de babamı gerçekten kırmış olacağım. | Open Subtitles | لا أستطيع الذهاب ، لكنني سأجرح أبي إن لم أذهب |
Balosuna Gitmezsem ilişkimizin biteceğini açıkça dile getirdi. | Open Subtitles | ولقد جعل الأمر واضحاً لي أنني إن لم أذهب للحفلة معه فقد انتهى ما بيننا. |
Çünkü Gitmezsem bir kutu ilaç yutacağını söyledi. | Open Subtitles | لأنها هددت بإبتلاع زجاجة من المسكنات إن لم أذهب. |
Eğer Gitmezsem, sevdiğim herkesin incineceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال إني إن لم أذهب فسيتأذى كل شخص أحبه |
Eğer Gitmezsem, sevdiğim herkesin incineceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال إني إن لم أذهب فسيتأذى كل شخص أحبه |
Bak Bart, eğer eve erken Gitmezsem, annemin bana sarılması babamın hikayeler okuması ve ikisinin ben usulca uyuyana kadar şarkılar söylemeleri için hiç zaman kalmayacak. | Open Subtitles | اسمع بارت، إن لم أذهب المنزل عاجلاً فلن يكون هناك وقت لـ... أمي لتحضني، وأبي ليقرأ لي قصةً... ... |
Eğer Gitmezsem buraya gelecektir. | Open Subtitles | ستأتي إلى هنا إن لم أذهب |
Eğer Gitmezsem buraya gelecektir. | Open Subtitles | مع والدة (إيدن) الآن ؟ ستأتي إلى هنا إن لم أذهب |
Hemşire Jackson, eğer bu mezuniyet balosuna Gitmezsem... | Open Subtitles | ...ممرضة (جاكسون) إن لم أذهب لهاته الحفلة، قد |