Bisikletçi grubu vardı. eğer istemiyorsan bunu yapmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | تعلم أنّكَ لستَ مضطرّاً لفعل هذا إن لم تكن تريد. |
Biliyorsun, eğer istemiyorsan bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تفعل هذا إن لم تكن تريد. |
Biliyorsun, eğer istemiyorsan bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تفعل هذا إن لم تكن تريد. |
Onu seviyorsan, evlenmek istememesi umurunda olmamalı. | Open Subtitles | إن كنت تحبها، من يهمه إن لم تكن تريد الزواج؟ |
Eğer kalmayacaksan, çocukların seni görmelerini istemem. | Open Subtitles | إن لم تكن تريد البقاء فلا أريد الأطفال أن يرونك |
Bunu istemeseydin kahrolurdum zaten ama Peder Francis, tacın kalemle de kazanılabileceğini düşünüyor, kılıçla değil. | Open Subtitles | سوف أخجل من نفسي إن لم تكن تريد استعادة تاجنا ولكن الأب (فرانسيس) يعتقد بأنه تستطيع الحصول على التاج بالحبر، وليس الدم |
Evet, ama eğer istemiyorsan, yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | نعم, لكن إن لم تكن تريد هذا فلا بأس |
Canını seviyorsan bizimle iş birliği yaparsın. | Open Subtitles | تعاون معنا إن لم تكن تريد الإصابة بأذى |
Elini seviyorsan dokunmazsın. | Open Subtitles | هذا إن لم تكن تريد يدك. |
Eğer kalmayacaksan, çocukların seni görmelerini istemem. | Open Subtitles | إن لم تكن تريد البقاء فلا أريد الأطفال أن يرونك |
Bunu istemeseydin kahrolurdum zaten ama Peder Francis, tacın kalemle de kazanılabileceğini düşünüyor, kılıçla değil. | Open Subtitles | سوف أخجل من نفسي إن لم تكن تريد استعادة تاجنا ولكن الأب (فرانسيس) يعتقد بأنه تستطيع الحصول على التاج بالحبر، وليس الدم |