Eğer ölmediyse, bu bir gün insanoğlunun yok oluşuna sebep olacaktır. | Open Subtitles | إن لَم يكُن... قد يكون يوم واحد ليكون السبب إنقراض البشرية. |
Eğer bir şeyler yapmazsan olay çıkacak. | Open Subtitles | إن لَم تَفعَل شيئاً سيكونُ هُناكَ مَشاكِل حقاً؟ |
Dinle, beni koruman gerekiyor, çünkü Eğer korumazsan, aynasızlara giderim ve Beecher'a yalan söylemem için bana para verdiğini söylerim. | Open Subtitles | إسمَع، عليكَ حِمايَتي لأنكَ إن لَم تَحميني فسأذهَبُ للحُراس و سأُخبِرُهُم أنكَ دَفَعتَ لي لأكذِبَ على بيتشَر |
Eğer hemen Em City'ye götürmezsem, doğrudan salata tabağının içine kusacak. | Open Subtitles | إن لَم آخُذُهُ إلى مدينَة الزُمُرُد الآن، سيَتَقيَء في وِعاءِ السَلَطَة هُناك |
Eğer bir an önce karar vermezsen, senin adına kara vermem gerekecek. | Open Subtitles | إن لَم تُقَرِّر قَريباً، سأضطَّرُ أن أُقَرِّرَ عَنك |
Eğer sen söylemezsen, söyleyecek başka birini bulurum. | Open Subtitles | و إن لَم تقولي أنهُ مجنون، سأجدٌ شخصاً آخرَ ليقولَ ذلك |
Çünkü Eğer yapmazsan, seni benden çok ama çok uzağa gönderirler, ve seninle bir daha görüşme şansımız olmaz. | Open Subtitles | لأنكَ إن لَم تفعَل، سيرسلونكَ بعيداً جِداً عَني و أنا و أنت لَن نرى بعضنا مجدداً |
Eğer avucunda bir şey tutmuyorsa bırak siktirip gitsin, Eğer kafandaki şişlikler okuyacak kadar büyük değilse, geleceği öğrenmeyi unut, çünkü senin sorunların hemen, şu anda demektir. | Open Subtitles | إن لَم تكُن تلكَ الكَف تُمسكُ شيئاً، فدَعكَ منها لو كانَ لديكَ صدمات كبيرة في رأسِك يُمكنُ قرائتُها انسى أمرَ مُستقبلِك |
Eğer değilse de, dışarı çıktığında, öldürücü hale getiririz. | Open Subtitles | و إن لَم يكُن، فعندما يخرُج سنجعلهُ مُميتاً |
Eğer geri zekâlı kimse, tamamen sorumlu değilse sorumluluğu kim ya da ne paylaşacak? | Open Subtitles | إن لَم يكُن الشخص المُتخلِّف مُخطأً كُلياً مَن أو ما الذي سيُشاركهُ في المسؤولية؟ |
Eğer sen atmadıysan, kim attı. | Open Subtitles | إن لَم تَفعَل أنتَ ذلك، فمَن فَعَل؟ |
Eğer müziği okuyamazsan, benim sahamda olamazsın. | Open Subtitles | ...إن لَم يُمكنك قراءة الموسيقى فلا يمكنك أن تكون في الميدان |
Eğer elinizde bir şey yoksa bu görüşme bitmiştir. | Open Subtitles | ... إن لَم يَكن لدَيكم دلـيلاً قَـوياً هـنا . فـهذه المـحادثـة قد إنتَــهت |
Eğer onu olay çıkmayacağı konusunda ikna edebilirsem belki Müdür Glynn bu konuyu yeniden düşünebilir. | Open Subtitles | إن لَم أُؤكِد لهُ أنهُ، على الأقَّل في الوقت الراهِن لَن يكونَ هناكَ متاعِب فوريَة ربما سيُعيد الآمِر (غلين) النظَر |
Jim, Eğer çözümün bir parçası değilsen şeytanın aletisin demektir. | Open Subtitles | إن لَم تكُن جزءاً منَ الحَل يا (جيم)، فأنتَ أداةُ الشيطان |