Sakin ol kızım. Ben senin ne kadar yavaş olduğun konusunda sızlanıyor muyum? | Open Subtitles | إهدأي يا فتاة، أنتِ لم تسمعيني أشتكي من طول وقت توصيلك لجهاز الإرسال |
Sakin olun bayan, polisin soygundan haberi var, o iş halloldu bile. | Open Subtitles | سيدتي، إهدأي. الشرطة على علم بعملية السطو، لقد تم التعامل معها |
Endişelenmeyin, tamam. Sakin olun. Bana nerede olduğunuzu söyleyin. | Open Subtitles | لا تقلقي، لن أفعل ذلك فقط إهدأي وأخبريني بمكانك |
Sakinleş. Bu kadar üzülmüş olamazsın. | Open Subtitles | إهدأي, لا يمكن أن تكوني متضايقة بهذا الشكل |
Şu an gerçekten beni korkutuyorsun, tamam mı? Lütfen Sakinleş biraz. | Open Subtitles | بدأت تفزعيني حقاً الآن إهدأي وحسب، رجاءَ |
Rahatla. Her çiftin böyle zamanları olur. | Open Subtitles | إهدأي أنت تَعْرفُين أن كُلّ عاشقين لديهم لحظاتُهم |
Sadece kirli iç çamaşırı. Sessiz ol. | Open Subtitles | إنها رائحة الملابس الداخلية المبللة إهدأي |
Her nasılsa bir şekilde onaylanmıştır. - Lütfen Sakin ol anne! | Open Subtitles | سنتأكد من ذلك بطريقة ما إهدأي أمي، أرجوك |
Her nasılsa bir şekilde onaylanmıştır. - Lütfen Sakin ol anne! | Open Subtitles | سنتأكد من ذلك بطريقة ما إهدأي أمي، أرجوك |
Sakin ol! Penceresine gazete yapıştırdım. İnsanlar içeriyi göremez. | Open Subtitles | إهدأي ألصقت الورق على النوافذ , لا تستطيع الناس رؤيته |
Sakin ol, tamam mı? Kulağımda bu ses çınlarken ölecek değilim. | Open Subtitles | إهدأي لا أود الموت على سماع صوت هذا الخراء |
Nips, Nips, Sakin ol... Sakin ol, Nips. Aç şunu. | Open Subtitles | نيبس، نيبس، إهدأي إهدأي "نيبس" أجيبي، اجيبي، اعلم انك ترغبين |
Sakin ol, bebeğim. Her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | إهدأي يا حبيبتي، كل شئ سيكون على ما يرام |
Tamam, tamam ama Sakin ol Maja. Önce konuş benimle. | Open Subtitles | حسناً، إهدأي قليلاً أولاً، وقصي عليّ ما حدث. |
Sakinleş. "Sakinleş"in polis dilinde "kes sesini" anlamına geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | إهدأي - أعرف أن كلمة أهدأ مصطلح قانوني لكلمة أخرس - |
- Tanrı yok! Sakinleş. Bir sigara al. | Open Subtitles | لا يوجد هُناك إله - إهدأي , خذي سيجارة - |
Sakin ol, Sakinleş. Görünüşe bakılırsa evde eksik bir şey yok. | Open Subtitles | إهدأي، إهدأي يبدو أننا لم نفوت شيئاً |
Rahatla. Hz. İsa üzerindeki sarı ışığı unuttun? | Open Subtitles | إهدأي ، هل نسيتي الضوء الأصفر على السيد المسيح ؟ |
- Sensiz olmaktansa ölmeyi yeğlerim. - Rahatla, öyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | بالأحرى أفضل الموت على أن أكون هنا بدونك - إهدأي, انتِ لستِ كذلك, أيتها اللعينة - |
- Dışarıda bir şey var. - Rahatla bebek. Burada benden ve senden başka kimse yok. | Open Subtitles | هناك شيئ ما في الخارج - إهدأي يا صغيرتي ، لا أحد هنا سوانا أنا وأنتي - |
Shh. Sessiz ol, Sessiz ol, Sessiz ol. Shh. | Open Subtitles | إهدأي، إهدأي، إهدأي إهدأي، إهدأي |
Yo yo, Rahat ol, bu "sen benim gerçek annem değilsin" türü bir şey değil. | Open Subtitles | لا ،لا إهدأي الأمر ليس كلام أنت لست امي الحقيقية |
yavaş ol. İğrenç! Bunun hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | إهدأي ،بذيء، ظننت أننا تفاهمنا على هذا. |