Seni organ alımı için Twin Falls, Idaho'ya götürecek helikopter ayarlandı. | Open Subtitles | لدينا خطة لأخذك إلى مستشفى توينز فالس في إيداهو لإسترداد العضو |
Yarın da deli gibi terlerken, Idaho gibi serin bir yerde olsaydık deriz. | Open Subtitles | أجل ، وغدا سنتعرق كثيرا لدرجة التمني بأننا في مكان بارد مثل إيداهو |
Hem de burada, Utah'da. Belki Idaho ve Arizona'da bile... Sağ ol, tatlım. | Open Subtitles | ربما لن يمكنني في "إيداهو"و"أريزونا" ـ شكراً ياعزيزتي , لكن في "يوتا" ؟ |
Idaho'da, kocam Jonas'la eğitim görevinde. | Open Subtitles | كيف يمكنني الاتصال به ؟ إنه في إيداهو في مهمه تدريبيه مع زوجي جونس |
Idaho, Wyndam 'da bulunan ticaret heyetinin uçağı... | Open Subtitles | أخبار عاجله في ويندام هبطت طائره مجموعة التبادل التجاري في أرض ويندام ، إيداهو كان لديهم |
Idaho üzerinde 9 bin metre. | Open Subtitles | هل استطيع أن افعل لكم شيئا آخر يا ساده ؟ 30,000 قدم فوق إيداهو |
Gary Ellard'ın arabası Coeur d'Alene, Idaho'da hız limitini aşmaktan yakalanmış. | Open Subtitles | و سيارة غاري إيلارد تم ايقافها بسبب مخالفة سرعة في كوير دألاين,إيداهو |
Jerome, Idaho'daki en eski aile çiftliği... | Open Subtitles | اقدم العائلات التي تعمل فى المزارع في جيروم بولاية إيداهو |
Sonuncusu yalnızca 2 hafta önce Idaho'daydı ve bugün, biz de gazetecilerin anayasaya aykırı şekilde tehdit edilişiyle mücadele etmek için dava açtık. | TED | آخرها كان في إيداهو قبل أسبوعين فقط، واليوم أصدرنا دعوة قضائية نتحدى فيها بأن هذا غير دستوري ويعتبر تهديد لعمل الصحافة. |
Sonraki aylarda, ordu Japon-Amerikalıları Batı ve Güney'in ıssız bölgelerindeki uzun dönemli kamplara yerleştirdi. Aki ve ailesi, Idaho'nun güneyindeki Minidoka'ya taşıdı. | TED | بعد عدة أشهر، نقلهم الجيش إلى معسكرات دائمة لأماكن معزولة في الغرب والجنوب انتقلت آكي وعائلتها إلي مينيدوكا جنوب إيداهو |
Japonya'da, Grönland'da, Idaho'da, Hindistan'da üretilen bilgisayar parçaları. | Open Subtitles | و حواسب آلية قطع غيارها من "اليابان"، "جرين لاند"، "إيداهو"، "الهند". |
Idaho'da hapissin. Seni anlıyorum. Hayatta kalmak konusunda en ufak bir fikrin yok. | Open Subtitles | (إذن أنت سجينة لدى ( إيداهو وليس لديك أدنى فكرة عما يعنيه البقاء |
Idaho'dayım... elimdeki tek şey battaniyem. | Open Subtitles | كنت في " إيداهو " ريف خلفي كل ما معي هو سرج حصان وسكينة جيب وبعض الماء الذي جمعته |
Idaho, Hidden Springs'te bir Pazar akşam 7'de, Starr ailesinin altı üyesi haftalarının ilginç olaylarını aile toplantılarında tartışıyorlar. | TED | في يوم الأحد، السابعة مساءًا في "هيدن سبرينجس، إيداهو" أين كان ستّة من أعضاء أسرة "ستارس" ، يجلسون.. لأهم حدث لديهم في الأسبوع: اجتماع الأسرة. |
Arabanı Idaho'da bir yolun kenarına park edilmiş bırakamazsın. | Open Subtitles | ليس من الحكمة أن تدع سيارتك (متوقفة فى الشوارع الجانبية لـ ( إيداهو |
İşte senin hayatın. Idaho'ya dön, annenin yanına. | Open Subtitles | (هذه أغراضك ، كى تعودى إلى ( إيداهو إلى والدتك ِ |
Dünyada bilinen altı süper volkanı gösteriyor ve en güçlü olanı da Yellowstone kalderası, Wyoming, Idaho ve Montana'nın... ..altında bulunuyor. | Open Subtitles | والأقوى منهم يعتقد بأنها في منطقة براكين (يلوستون) والتي بمناطق.. -حسنًا، بمناطق (وايمينغ)، (إيداهو) و(مونهاتن ) |
Idaho'dan evli çift. | Open Subtitles | ثنائي متزوج من " إيداهو " متزوج |
Philly / 2001 Idaho Güzeli Dolandırıcı ( 1999'dan günümüze) | Open Subtitles | فيلي)، ملكة جمال "إيداهو" 2001) # # ، مخادعة |
Idaho'ya gitmiştim. | Open Subtitles | لقد كنتُ في (إيداهو) في أي منطقة تحديداً؟ |
- Boise, ldaho'ya gitmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تأخذ رحلة أخرى "بويزي", "إيداهو" |