Kitabımın müziğine yeteri kadar değer vermediğine karar verdim, ton özelliği ve Ritim, kasvetli ritimleri tecrübe etmemek. | Open Subtitles | قررت أنه لا يمكنك تقدير موسيقى كتابي أبدًا النغمة والإيقاع بدون تجربة إيقاعات الظلام |
İstediğimiz bilgi tiplerini ölçebiliyor, mesela; bedensel hareket, vücut sıcaklığı, vücudun elektrik ritimleri ve benzeri. | TED | يمكنها أن تقيس أنواعاً من المعلومات التي نريدها، مثلاً: حركة الجسم، حرارة الجسم، إيقاعات الجسم الكهربائية وهكذا دواليك. |
"İnsan konusmasi bir kirik su isiticisi bunun uzerine biz Ham ritimleri dokunun" ayilar dans icin, | Open Subtitles | "خطاب البشري هو غلاية متصدع " الذي تقوم عليه فإننا الصنبور إيقاعات الخام للدببة في الرقص ل، |
Eğer sicimlerin ritmini yönetmeyi başarabilirsek, en küçük atom altı parçacıktan dış uzayın en büyük galaksilerine kadar | Open Subtitles | لو أمكننا أن نتقن إيقاعات الخيوط, سنتمتع بفرصة جيدة لتوضيح |
Sevişmek karşındakinin ritmini, neyi sevdiklerini hangi ayağını ensesine koyabildiğini bilince daha güzel. | Open Subtitles | تعلمون، كنت تعرف إيقاعات الشخص الآخر ، ما يحلو لهم، الذي ساقه يمكنهم وضع خلف رؤوسهم. |
Hatırlıyorum da, çocukken okulumun koridorlarını tavaf ederdim ve ayaklarımla kendi kendime Ritim tutar, ellerimle veya dişlerimle ritme eşlik ederdim. | TED | أتذكرُ عندما كنتُ صغيرة، كنت أسيرُ في ممرات مدرستي وكنت أنقرُ إيقاعات لنفسي على ساقاي باستخدام يداي، أو أن أنقر أسناني. |
Eş merkezli çark kullanarak birden fazla model oluşturmak, daha karmaşık ritimler yaratmamızı sağlar. | TED | إن وضع طبقات متعددة الأنماط باستخدام عجلات متحدة المركز، يجعلنا نبتكر إيقاعات أكثر تعقيدًا. |
Güneş ve Ay kanalları tarafından yönetilen 24 saatlik ritimler, bedenin fonksiyonları üzerindeki kontrollerini yitirirler ve böylece yeni bir Ritim oluşur. | Open Subtitles | وتصبح إيقاعات الساعة البيولوجية المحكومة بقنوات الشمس والقمر غير مسيطرة على وظائف الجسم وحينها يتم تأسيس إيقاع جديد. |
Do No Harm 1x9 Sirkadiyen Ritim çeviri - aranda | Open Subtitles | لا تأذي احداً اسم الحلقة : إيقاعات الساعة البيولوجية ترجمة : |
Kalçaların sallanması, ayakların dolambaçlı hareketi ve el çırpmak: Köle sahiplerinin davulu yasaklamasının üstesinden bu şekilde geldiler; Haiti'de veya Batı Afrika'nın Yoruba topluluklarında davullarla yapıldığı gibi, doğaçlama olarak karmaşık ritimler ürettiler. | TED | تصفيق بالفخذين، حركة أرجل عشوائية و تربيت بالأيدي: كانت هذه طريقتهم في التفاف على على قانون منع الطبول من قبل الأسياد ليرتجلوا إيقاعات معقدة كما فعل الأسلاف بالطبول في (هاييتي) أو في المستعمرات الأوروبية في غرب أفريقيا. |