Evini köyümüzün dışına taşıdığında kimsenin seni durdurmaya çalışmadığını fark ettin mi? | Open Subtitles | عندما نقلت منزلك خارج قريتنا هل لاحظت أنه لم يحاول أحد إيقافك |
sırf annemle ters düşmek istemediğim için... bu yaptığını durdurmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | عدم مقدرتي على مواجهة أمي لا يعني أن علي إيقافك من كتابتها |
Eğer yapamazsan ve benimle sırf bu yüzden ayrılman gerekiyorsa seni durduramam, ama çok yazık olur, çünkü seni seviyorum. | Open Subtitles | وإن لم تستطع و توجب عليك الإنفصال عني بسبب هذا حينها ، لا أستطيع إيقافك ، لكني أعتقد أنها خسارة كبيرة لأني أحبك |
Bu ameliyatı yapmanıza engel olamayız ama bir av yemeğini tedavi ediyorsunuz. | Open Subtitles | لا يمكننا إيقافك عن عمليّتك.. ولكن في هذه المرحلة، لحم الغزال ملكك. |
Bir şeyi doğru sebeplerden ötürü yapıyorsan seni hiçbir şey durduramaz. | Open Subtitles | إن كنت تفعل شئ من أجل سبب صحيح فلا شئ يمكنه إيقافك |
uzaklaştırma cezanız bitti. | Open Subtitles | اعتبري أن إيقافك المؤقت عن العمل انتهى |
- Şeytanın emaneti götürmenizi durdurmaya çalıştığına şüphe yok. | Open Subtitles | لاوجود شك أن الشيطان كان يُحاول إيقافك من تسليم جائِزتك |
Garnett, beni durdurmaya çalışma. Kimsenin seni durdurmaya çalıştığı yok. | Open Subtitles | لا أحد سيحاول إيقافك نحن جميعا سنعود لها |
Biz öldürmedik. Sen öldürdün. Seni durdurmaya çalıştım. | Open Subtitles | لم أقتلهم بلْ أنت من قتلتهم وأنا حاولت إيقافك ولكنك هربت |
Saray nöbetçileri seni durdurmaya çalıştılar. | Open Subtitles | ماذا عندما حاول حارس ذاك القصر إيقافك ؟ |
Seni durdurmaya çalıştım ama sen ısrar ettin. | Open Subtitles | حاولت إيقافك و لكنك أصَـرَّيـت |
Durum buysa seni durduramam, değil mi? | Open Subtitles | إذا كان هذا ماتريده ,فأنا لاأستطيع إيقافك,هل أستطيع؟ |
Yaptığımız her şeyi mahvedecek. Fakat seni durduramam. | Open Subtitles | سيلغى هذا كل العمل الذى قمنا به ولكن لا يمكنني إيقافك. |
İşte Amerikanın hatırlayacağı şey bu, sana engel olduk. | Open Subtitles | هذا ما ستذكره أمريكا، أننا تمكنا من إيقافك |
Şayet volkanı o yaratıklar patlatıyorsa buna engel olmanı daha kolaylaştırmaz mı? | Open Subtitles | لكن إذا كانت كائنات فضائية هي من ستحرض البركان ألا يجعل هذا إيقافك له أمرا لا بأس به ؟ |
- Kimse seni konrol edemez. - Hayır. Kimse seni durduramaz. | Open Subtitles | لا يتحكم بكِ أحد، لا لا يستطيع إيقافك أحد |
Ordularının gücü ve benim desteğimle seni kimse durduramaz. | Open Subtitles | مع قوة جيوشك و اسمي كطرف داعم لك لا أحد يستطيع إيقافك |
-Aslında gecenin yarısını senin ona "spor salonu orospusu" dediğin için sana uzaklaştırma verilmesi hakkında konuşarak geçirdim. | Open Subtitles | حقيقةً لقد قضيت نصف فترة المساء أتحدث معها عن إيقافك لإطلاقك عليها "مدربة الرياضة اللعينة". |
Ama her halükârda oraya gideceğim diyorsan seni durdurmam. | Open Subtitles | أن أخبرتيني بأنك ستذهبين على أي حال فلا أستطيع إيقافك |
Dağdaki beş elementi bulmak için ödüller balıkçıları durdurmayı deniyor. | Open Subtitles | صائدوا المكافاَت يحاولون إيقافك من بلوغ جبل العناصر الخمسة |
Seni durdurabilir. Laneti kırabilir. | Open Subtitles | تستطيع إيقافك و تستطيع إبطال اللعنة |
Ayrılmak istemedim, seni durdurabilirim sandım. | Open Subtitles | لم أرد الرحيل، و ظننت أنه يمكنني إيقافك. |
Tamam, bir saniyeliğine sözünü kesebilir miyim? | Open Subtitles | حسنا، أيمكنني إيقافك هناك للحظة؟ |
Çünkü götün tutuştuğunda, seni engellemeye çalıştığımı, ama beni dinlemediğini hatırlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تتذكر أنني حاولت إيقافك لكنك لم تصغِ |
- Oraya git ve gorelim bakalim Sucu seni durdurabilecek mi? . - Tamam efendim ! | Open Subtitles | ادخل في اللعبة ودعنا نرى إذا يستطيع الساقي إيقافك |
8 yaşında bir çocuğun yanında nasıl davranılacağını bilmiyorsun... ve seni nasıl durdurabileceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنك تعرف كيف تتصرف وحولك طفل في الثامنة من عمره... ولا أعرف كيف يمكن إيقافك |
Oğlum canını, ben seni durdurabileyim diye verdi. | Open Subtitles | ضحّى ابني بحياته لأتمكّن مِنْ إيقافك |