Kötü zamanlama Ems. Şuan konuşamam. | Open Subtitles | أوه التوقيت سيء إيمز لا يمكنني التحدث الآن |
Ama Ems, sakın kulübümü savaş alanına çevirmeyi düşünme. | Open Subtitles | ولكن إيمز لا تفكري بأن تحولي النادي إلى معركتك الخاصه |
Cinderella benimle konuşuyormusun çünkü benim Austin Ames olduğumu öğrendiğinde garipleştin?" | Open Subtitles | سندريلا أترفضين أن تكلميني لأنك عرفت أنني أوستن إيمز |
Neredeyse 50 yıldır Fawn Ames. | Open Subtitles | آه، حسنا، لقد كان فاون إيمز لأفضل جزء من 50 عاماً |
Hey, eğer Eames'i yok edemezsek, en azından Natalie'yi yok edebilirmiyiz? | Open Subtitles | إن لم نستطِع قهر "إيمز"، ألا يمكننا على الأقل قهر "ناتالي"؟ |
Eames House turu için bilet aldım bile. | Open Subtitles | لكنني اشتريت تذكرتين لأخذ جولة في إيمز هاوس |
Ems, kendini kötü hissediyorsun biliyorum, ama Jack haklıydı. | Open Subtitles | إيمز أعرف بأنكِ تشعرين بالسوء ولكن جاك محق |
Herkes seni asıl isminle çağırırken hâlâ sana Ems dememin nedeni bu. | Open Subtitles | وهذا سبب إني لازلت أناديكِ إيمز حتى من الرغم من أن العالم يعرف إسمك الحقيقي |
Ems, gidecek başka yerimiz yok. | Open Subtitles | إيمز ، لا يوجد مكان أخر نذهب إليه |
Midem bunları zor kaldırıyor Ems. | Open Subtitles | أنا بالكاد إستطعت تحمل مشاهدة هذا إيمز |
Onu araştırmayı bıraktım Ems. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من التحقيق بأمره إيمز |
Ems, yemin ederim söylemedi. | Open Subtitles | إيمز أقسم لكِ بأنه لم يقل أي شيء |
Erkek arkadaşı Jasper Ames geçen nisan ayında oto hırsızlığından tutuklanmış. | Open Subtitles | "صديقها "جاسبر إيمز اُعتقِل في شهر أبريل لسرقة سيارة |
Ölüm ilanlarından Lyle Ames. | Open Subtitles | أوه، لايل إيمز من صفحة الوفيات |
Hesap, Bay Ames'in kızı adına açıldı. | Open Subtitles | وقد تم إنشاء الحساب لابنة السيد إيمز |
Evin sahibi Jack Ames. Ben sadece burada çalışıyorum. | Open Subtitles | ، (المكان يخص (جاك إيمز أنا أعمل هنا فقط ، نوعاً ما |
Bence Eames'ler denemeler için çok güzel bir örnek. | TED | اعتقد أن شركة "إيمز" هي مثال رائع على التجريب |
Şimdi Eames'ler bu olanakları araştırırken, aynı zamanda fiziksel objeleri keşfediyorlardı. | TED | حسنا، بينما كان العاملين في شركة "إيمز" يستكشفون هذه الإمكانيات كانوا أيضا يستكشفون الأجسام المادية أيضا |
Burada yazdığına göre 1989'da Eames Kenya'da bir cadıyı öldürmüş transmogrification gücünü çalmış. | Open Subtitles | فيُذكَر أيضاً بأنَّ "إيمز" قد قتل ساحرةً في "غينيا" بعام 1989م وسرق منها قدرة الـ "ترانسمو غرافا كيشن" |
Hepimizi nasıl da etkilediniz, Bayan Aimes. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أننا كلنا متأثرون يا سيدة (إيمز) |
Em şapka takıyor çünkü saçına sakız yapışmış. | Open Subtitles | ترتدي إيمز قبعة لأن لديها صمغة في شعرها |
Jim Eams... Girişimdi. Zengin. | Open Subtitles | (جيم إيمز), رجل أعمال, يفيض أموالاً |