Enzo "en büyük hayalim Dodger Stadyumu'ndaki kaleleri koşmak" dedi. | Open Subtitles | قال إينزو أن حلمه أن يركض في استاد دودجر |
Arkadaşım Enzo'nun Dodger Stadyumu'ndaki kaleleri koşma hayali varmış. | Open Subtitles | حلم صديقي إينزو كان الركض بين القواعد باستاد دودجر |
Ve kendi canımı kurtaracaksam Enzo'ya değer vermeyi kesmem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | وعلمت أنّي لأنقذ نفسي، فيجب أن أتوقّف عن الاكتراث بـ (إينزو). |
Tamam, diğer Enzo... Burada ne arıyorsun bilmiyorum ama bir parçası olmak istemiyorum. | Open Subtitles | حسنٌ يا (إينزو) الآخر، أجهل ما تفعله هنا، لكنّي لا أريد الاشتراك فيه. |
Enzo'nun hayatımızda olmasının nedeni benim. Bizi öldürmek istemesinin nedeni benim. | Open Subtitles | أنا سبب وجود (إينزو) في حياتنا، وأنا سبب رغبته في قتلنا. |
O yüzden her ne yapıyorsanız ona Enzo'yu da dâhil işte. | Open Subtitles | لذا أيًّا يكُن ما تفعلانه، فضمّا (إينزو) إليه. أتسمعني يا (إينزو)؟ |
Yeniden başlamaya çalışan biri oldum. Sonra birden sen ve Enzo geldiniz. | Open Subtitles | إنّي امرؤ حاول بدء حياة جديدة، فإذا بك وبـ (إينزو) ظهرتما بغتة |
Sorman gereken soru; "Sarah Salvatore'un telefon numarasının Enzo'da işi ne?" | Open Subtitles | يجب أن تسأل: لمَ يملك (إينزو) رقم (سارّة سلفاتور) على هاتفه؟ |
Harika, şimdi dünyanın en iğrenç mektup açıcısını Enzo'ya vereceğiz. | Open Subtitles | بديع، والآن لدينا أبشع فتّاحة خطابات بالعالم لنعطيها لـ (إينزو). |
Bu arada Enzo sana her ne verdiyse sisteminden çıkıp büyün tekrar işe yarayınca sana kanımı verip iyileştireceğim. | Open Subtitles | بالمناسبة، أيًّا يكُن ما حقنك (إينزو) به فقد بارح جسدك والسحر صار يؤثّر بك مجددًا، لذا سأعطيك دمي لتشفي. |
I know that was hard. But that wasn't Enzo. | Open Subtitles | أعي أن ذلك كان صعبًا، لكن ذاك لم يكُن (إينزو). |
Tam 12 dakika içinde Damon ve Enzo ölümüne dövüşecekler. | Open Subtitles | خلال 12 دقيقة بالتحديد، سيتقاتل ( دايمُن) و(إينزو) حتى الموت. |
Enzo, Damon' ın kız arkadaşının göğsünü parçalamasında sorun görüyor musun? | Open Subtitles | (إينزو)، أأنت موقن بأنّك لا تمانع أن يمزق (دايمُن) خليلتك إربًا؟ |
Ama burada ben, sen ve Enzo'dan daha fazla risk var. | Open Subtitles | لكن ما على المحك هنا يتجاوزك أنت أو أنا أو (إينزو). |
Ve eğer Enzo'nun yerini bulmayı diliyorsan zihnini bana açmalısın. | Open Subtitles | وإن أردت البحث عن روح (إينزو)، فعليك فتح عقلك إليّ. |
Ve eğer Enzo'nun yerini bulmayı diliyorsan zihnini bana açmalısın. | Open Subtitles | وإن أردت البحث عن روح (إينزو)، فعليك فتح عقلك إليّ. |
Enzo'ya verdiğim sözü tutmaya karar verdim, Hayatımı dolu dolu yaşayacağım. | Open Subtitles | "إنّي عازمة على صون وعدي لـ (إينزو) سأعيش هذه الحياة لمنتهاها" |
Enzo Ferrari'yi oynayacak. Araba kullanmayı bilmesi gerek. | Open Subtitles | سيؤدي دور (إينزو فيراري) يجب أن يعرف كيف يقود سيارة |
Yarış arabalarının mucidi Enzo Ferrari'nin hikâyesi. | Open Subtitles | إنها قصة مخترع سباق السيارات، (إينزو فيراري) |
Ama Enzo Ferrari'yi oynuyorum, o yüzden %10 indirim yaptılar. | Open Subtitles | لكني أؤدي (إينزو فيراري)، لذا لدي 10 بالمئة كتخفيض |
Stefan haklıymış. | Open Subtitles | (ستيفان) كان محقًّا، هو لم يقتل فتاة (إينزو). |