ويكيبيديا

    "إيّاه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bize
        
    • onu bana
        
    • Size
        
    • Ona
        
    Onu bize sayılar, harfler hiyeroglifler şeklinde, nasıl istersen öyle verebilirsin. Open Subtitles يمكنكِ إعطاؤنا إيّاه بالأرقام أو الحروف أو اللغة الهيروغليفية، كما تشائين.
    Hançer... onu bize vermelisin ki bu savaşı daha başlamadın durdurabilelim. Open Subtitles الخنجر، نريدكِ أنْ تعطينا إيّاه لنوقف هذه المعركة قبل أنْ تبدأ
    Dünyanın tüm sorunlarını çözemezler, ama bence bize öğretecekleri önemli şeyler var. TED لا يمكنها حلّ جميع المشاكل في العالم، ولكن أعتقد أن لديهم شيء مهم ليعلّمونا إيّاه.
    Al o cihazı... Yanında taşıdığı o telefonu! - ve onu bana ver. Open Subtitles اجلب ذلك الجهاز الذي تحمله معها وأعطني إيّاه
    Çünkü onu bana veren adamla ilgili hiçbir anım kalsın istemiyorum. Open Subtitles لأنّي لا أريد تذكّر الرجل الذي أهداني إيّاه.
    Bunu söylemek, Size satmak istediğim şeyi bedava vermek olur. Open Subtitles سيعتبر هذا إفصاحاً عن المكان وهذا ما أريد بيعك إيّاه
    Sen babamı arkadan vurmuştun. Ona göstermediğin saygıyı, ben sana göstereceğim. Open Subtitles لقد أرديت والدي بظهره وسأمنحك فضلاً لم تمنحه إيّاه قطّ
    Aile sevgisi ve Tanrı'nın bize bahşettiği bedenden başka sığınak yok. Open Subtitles ، لا ملجأ ، غير الحب العائلي والجسد الذي منحنا الله إيّاه
    Tanrım bize sevgin ve masamızdaki yemek için şükrederek... Open Subtitles شكراً لك يارب على نعمك وعلى الطعام الذي رزقتنا إيّاه
    bize söylemek istediğiniz bir şey yoksa, sizi rahatsız etmeyeceğiz. Open Subtitles ينبغي أنّ نمشي مُتثاقلين، ما لمّ يكن لديكِ شيء لتخبريني إيّاه.
    Sadece son bir kez birlikte olmamızı istedi bize göstereceği çok güzel bir olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد سألت فحسب عن ليلة واحدة أخيرة معًا قائلةً أن لديها مكان جميل لتُرينا إيّاه
    Hayır, bu suç mahallinden öte bir şey. bize gösterdiği her şeyin bir anlamı var. Open Subtitles كلاّ، إنّها أكثر من مجرّد مسرح جريمة، لكلّ ما يرينا إيّاه معنىً
    Tanrıların sesini fısıldarım. Karanlık ormandan bize bir amaç uğruna nasıl gönderildiğini Tanrıların seni kullanacağını söylerim. Open Subtitles سأهمس إليه، مُخبرةً إيّاه أنّكَ عُدت إلينا من الغابة الحالكة لحكمةٍ
    bize verdiğin cihaz işe yaradı. Open Subtitles الجهاز الذي أعطيتِنا إيّاه نجح في العمل.
    Kuralına göre oynadık. bize verdikleri bu oldu! Open Subtitles لقد لعبنا وفقاً للقواعد، وهذا جلّ ما أعطونا إيّاه.
    Haydi. Ver onu bana. Open Subtitles هيّا , امنحني إيّاه
    onu bana ver hemen. Tekrar söylemeyeceğim, Marcellus. Open Subtitles أعطني إيّاه فورًا، لن أكرر طلبي يا (مارسلاس).
    Size verebileceğim yapabileceğiniz şeylerle ilgili. Open Subtitles هذا ما أعطيك إيّاه. هذا ما يمكنه أن يصنعك.
    Beyler Size her ne ögrettiysem, um, çok seneler önce, Open Subtitles مهما علّمتكم إيّاه أيها السادة منذ سنوات طويلة
    Size anlatmaya çalıştığım da bu. Virüs yaptı. Bakın, bu bir YZ... bir yapay zeka. Open Subtitles هذا ما أحاول إفهامكم إيّاه القاتل هو الفيروس
    Babamı sırtından vurdun. Ben sana senin Ona göstermediğin nezaketi göstereceğim. Open Subtitles لقد أرديت والدي بظهره وسأمنحك فضلاً لم تمنحه إيّاه قطّ
    Bana sormak için o kadar gurur yapmasaydı Ona para verirdim. Open Subtitles المال الذي كنت قد أعطيها إيّاه لو أنها لم تكن فخور جداً لتسأل عنه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد