"Bir buzdağını bile eritebilecek bir gülüşün var." | Open Subtitles | "ابتسامتكِ .. يمكن ان تُذيب القطب المتجمد" |
Gözlerin ve gülüşün... | Open Subtitles | و عيناكِ و ابتسامتكِ |
Ve şu gülüşün. | Open Subtitles | حسناً, وأيضاً ابتسامتكِ |
Ben kolajen gülümsemen ve plastik kalçalarına tav olan Bradford ya da o şirketteki takım elbiselilerden biri değilim. | Open Subtitles | لا تحلمي بهذا,ويلهلمينا لستُ برادفورد أو إحدى تلك البدلات في المكتب من يكون مغرماً بكِ بسبب ابتسامتكِ ومؤخرتك البلاستيكية |
Hayır, hayır bir gülümsemen bile yeterli benim için. | Open Subtitles | لا، لا، تكفيني ابتسامتكِ المجعّدة الصغيرة |
gülümsemen günlerimi dolduruyor. | Open Subtitles | مع ابتسامتكِ التي تملأ يومي بالحياة . |
Pakistanı duyunca gülümsemen gitti.. | Open Subtitles | لقد اختفت ابتسامتكِ بعدما عرفتي (أنني من (باكستان |