| - O asla, başarılarından dolayı onları kutlamadı... | Open Subtitles | لم يطبطب على ظهورهم ابداً عندما يفعلون الشيئ الحسن |
| - O asla, üzgün olduklarında onlara sarılmadı. | Open Subtitles | لم يضمهم بين ذراعيه ابداً عندما يكونوا حزينين |
| Hayır, sen buradayken asla uyuklamayız. | Open Subtitles | لا ، نحن لا نأخذ غفوة ابداً عندما تكونين هنا |
| Birlikteyken asla işten konuşmazdı. | Open Subtitles | لم يتحدث عن العمل ابداً عندما نكونُ معاً |
| İş yaparken yanlarında olmama asla izin vermezler. | Open Subtitles | لا يأخذوني معهم ابداً عندما يذهبون للعمل. |
| İhtiyacın olduğunda asla bulamazsın zaten. | Open Subtitles | حسناً, هم لا يتواجدون ابداً عندما تحتاجهم |
| Vadesi doldu deyimini asla anlamamışımdır. | Open Subtitles | لم افهم هذه المقولة ابداً " عندما ترتفع أرقامك |
| Yo, asla. Biz şu ölüm barınaklarından değiliz. | Open Subtitles | أوه، لا، ابداً "عندما يريدون يتصلون بـ"مأوي القتل |
| Kızdığında asla bunu yapmamalısın. | Open Subtitles | لا تفعلى هذا ابداً عندما تكونين غاضبة |
| - O uyanıkken bunu asla yapmıyoruz. | Open Subtitles | - أنا و(ديبي) لا نفعلها ابداً عندما يكون مستيقظ |
| Ona ihtiyacın olduğunda asla hazır olmayacak. | Open Subtitles | لن تتحدث ابداً عندما تحتاجها |
| Travis'in kızlarla arası asla harika olmadı. | Open Subtitles | اعني أن (ترافس) لم يكن جيداً مع الفتيات ابداً عندما كان بعمر الـ 12 قابل تلك الفتاة في مخيم |
| asla yalan söylediğini itiraf etmezsin. | Open Subtitles | أنت لا تعترف ابداً عندما تكذب |