Kuzenimin nadir görülen bir hastalığı var. | Open Subtitles | عليّ أن أكون مع ابنة عمّي لديها هذا المرض النادر الذي يجعلك تتقيّأ |
Kuzenimin bu sabah bir bebeği oldu ve doğumu kutluyoruz. | Open Subtitles | ابنة عمّي أنجبت هذا الصّباح ونحن نحتفل بولادة الطفل |
Kuzenimin öldürülmesiyle ilgili yeni bir şey bulduğunuzu söylediniz. | Open Subtitles | مرحباً. قالوا أنّكم وجدتُم شيئاً حول مقتل ابنة عمّي. نعم. |
kuzenim düğününde bir slayt gösterisi yapmıştı. | Open Subtitles | ابنة عمّي, على سبيل المثال, عرضت مقطــــعاً مصـــــوراً في عرســـــــــها. |
kuzenim Tiffany, kazı kazanların onun eroini olduğunu söylerdi ve Tiffany eroini denemiş biri. | Open Subtitles | ابنة عمّي "تيفاني" قالت إن البطاقات هذه كانت بمثابة "الهيروين" لها "تيفاني" تعاطت "هيروين" حقيقي |
Hele kuzenimle evlenen, göt veren orospu çocuğu gibi insanlara nazaran... | Open Subtitles | وليس شواذّ ملاعين مثل المتزوّج من ابنة عمّي! |
Kuzenimin başı dertte. Onun-- | Open Subtitles | ابنة عمّي تعاني من مشاكل تحتاج... |
Evet, havalı kuzenim Liz'in yanına geleyim diye düşündüm. | Open Subtitles | أجل، فكّرت في المكوث عند ابنة عمّي (ليز) الرّائعة |
Atlanta'daki kuzenim de bir iş modeli. | Open Subtitles | ابنة عمّي في (أطلطنا) بمثاة نموذج اقتصادي! |
O benim kuzenim. | Open Subtitles | إنّها ابنة عمّي. |
Bu Alicia, California'daki küçük kuzenim. | Open Subtitles | هذه (آليشا). ابنة عمّي الصغرى من (كاليفورنيا). |
- Benim kuzenimle evli. | Open Subtitles | -إنه متزوّج من ابنة عمّي |