Benim oğlum bu okulda iyileşecek Kızınız olsun ya da olmasın. | Open Subtitles | إبني سيكون بحال جيدة في هذه المدرسة مع أو بدون ابنتكم |
Kızınız ameliyattan çıktı ve şimdi yoğun bakımda. | Open Subtitles | ابنتكم خرجت من غرفة العمليات وهي الآن في غرفة العناية |
Kızınız ameliyattan çıktı ve şimdi yoğun bakımda. | Open Subtitles | ابنتكم خرجت من غرفة العمليات وهي الآن في غرفة العناية |
Üzgünüm ancak size Kızınızın uyuşturucu sorunları hakkında sorular sormalıyım. | Open Subtitles | و لكنني أريد أن أسألكم عن مشكلات ابنتكم مع المخدرات |
Daha sonra Kızınızın odasını aramaları için bir ekip göndereceğiz evinize. | Open Subtitles | سنرسل وحدة بحث إلى منزلكم لاحقًا لكي نبحث في غرفة ابنتكم |
Daha sonra Kızınızın odasını aramaları için bir ekip göndereceğiz evinize. | Open Subtitles | سنرسل وحدة بحث إلى منزلكم لاحقًا لكي نبحث في غرفة ابنتكم |
Üzgünüm, eşiniz durumdan bana biraz bahsetti. kızınızı huysuz yapan şeyden. | Open Subtitles | آسفة، لقد أخبرنى زوجك بذلك هذا الشيء الذى يجعل ابنتكم تعيسة |
Kızınız Grace'in yaygın anksiyete bozukluğu yaşadığına inanıyorum. | Open Subtitles | تُعاني ابنتكم غريس من بوادر اضطرابات القلق العام |
Kızınız da çöp kutularıma arabasıyla çarpıp durmasın. | Open Subtitles | وأبعدوا ابنتكم التي تدعس على قمامتي بسيارتها |
Kızınız muhtemelen bir arkadaşının evinde, aynen sizin gibi, o da endişe ediyordur. | Open Subtitles | قد تكون ابنتكم في منزل صديقتها تشعر بالقلق مثلكُم |
Bu işe dahil olursa Kızınız daha büyük bir tehlike içine girebilir. | Open Subtitles | ،إن كانت متورطة بهذا ربما تكون ابنتكم في خطر محدق |
Ama şunu unutmayın ki Kızınız iyi olacak. | Open Subtitles | ولكن لتبقوا في أذهانكم، أن ابنتكم ستكون على مايرام |
Şuan size epati kurarak söyleyebilirim ki eğer hemen bu blokajı tedavi etmezsek Kızınız ölecek. | Open Subtitles | لذلك أكد لك إذا لم نزيل هذا الانسداد الان ستموت ابنتكم |
Kızınızın, bu bebeklerin örnek alındığı bir dünyada büyümesine göz yummanıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنكم ستقفون مكتوفي الأيدي بينما ابنتكم تكبر في جيل يكون فيه هذا .. مثلهم الأعلى |
Kızınızın tutsakken hamile kaldığından şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد بأن ابنتكم أنجبت بينما كانت محبوسة |
Kızınızın sevgilisiyle cinsel bir ilişkisi olduğunun farkında mısınız? | Open Subtitles | أنتم على علم بأن ابنتكم كانت على علاقة جنسية مع صديقها |
Kızınızın ayağına yeniden kan gitmesini sağladık. | Open Subtitles | تمكّنا من إعادة الجيران الدموي لقدم ابنتكم. |
Kızınızın kuzenimizle yapmış olduğu evlilik dikkatimi çekti de sadece formalite bir evlilik olmuş. | Open Subtitles | زواج ابنتكم من ابن عمنا. انه جاء الى انتباهي انه زواج بالاسم فقط. |
En önemli şey, Kızınızın iyi olduğunu unutmamak. | Open Subtitles | ما يهم هنا أن تعرفوا بأنّ ابنتكم على مايرام |
Önümüzdeki 24 saat benimsiniz, sonra kızınızı alacaksınız, anladınız mı? | Open Subtitles | للـ 24 ساعة القادمة أنتم ملكي ثم ستسترجعوا ابنتكم ثانية، أفهمتم؟ |
Ailenizden istediğim tek şey kızınızı üniversitemizden almanız. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أريده من عائلتك هو أن تسحبوا ابنتكم من جامعتنا |
kızınızı onlardan korumak istiyorum. | Open Subtitles | لأنها أرتكبت نفس الغلطة التى أرتكبتها ابنتكم |