Birileri aç gözlü koca ağzını açtı ve Oğlumu kaybettim. | Open Subtitles | فتح شخص ما الفم الكبير الجشع وفقدت ابني في ذلك. |
Zaten geçmişim yüzünden en başında Oğlumu kaybettim. | Open Subtitles | حياتي الماضية هو السبب في أنني فقدت حضانة ابني في المقام الأول. |
Kızımı orada evlendirmez olaydım keşke! Çünkü oradan dönüşte Oğlumu kaybettim. | Open Subtitles | ليتني لم أزوج ابنتي في ذلك البلد لأنني فقدت ابني في طريق العودة |
Bay Vale. Michigan'a geri dönmeyeceğim. Hele Oğlumun o binada olduğunu bile bile... | Open Subtitles | سيد فيل ، لن أعود لميشيغان وأنا أعرف أن ابني في ذلك المبنى |
Emin olmadığın bir şey için Oğlumun sağlığını riske atamam. | Open Subtitles | لا يمكنني وضع ابني في خطر شيء لست متأكداً منه |
- Oğlum şu an Afganistan'da. - Umarım yakında eve sağ salim döner. | Open Subtitles | ابني في أفغانستان أتمنى أن يعود للوطن سالما |
oğlum da bu yüzden beni huzurevine koydu ya. | Open Subtitles | لهذا وضعني ابني في منزل العجزة |
Hastane Oğlumu kanserinin gerilediğini söyledi. | Open Subtitles | في المستشفى أخبروني أن سرطان ابني في تحسن |
Oğlumu çekilişe sokmaya çalışıyorum. Artık çok geç. Üzgünüm. | Open Subtitles | معذرة,انني احاول ان اضع ابني في سحب اليانصيب |
Oğlumu güvende tutabileceğim bir yol yok mu yani? | Open Subtitles | إذن ليست هناك أي طريقة يمكنني إبقاء بها ابني في أمان؟ |
Ama itiraf etmem gerek bu kalabalıkta Oğlumu görmek çok güzel. | Open Subtitles | ولكن عليّ الاعتراف احب رؤية ابني في الجمهور |
Teşekkür ederim. Ama Oğlumu garip bir duruma sokmak istemem. - O ne demek? | Open Subtitles | شكراً، أنا ممتنة لك لكنني لا أريد وضع ابني في موقف حرج |
Karakterimi sorgulayacaksanız Oğlumu buna dahil etmeyin. | Open Subtitles | اذا كنتِ تقصدين بأن تعترضي على شخصيتي فلا تدخلي ابني في الموضوع |
Buraya gelmeyi istedim. Çünkü Oğlumun pislikten arınmış bir İspanya'da doğmasını istiyorum. | Open Subtitles | لقد اخترت البقاء هنا لأني أريد أن يولد ابني في أسبانيا جديدة ونظيفة |
Bunun dışında, buradan çıkıp, zamanında yetişip, Oğlumun Cadılar Bayramı kostümünü görmek için söz verdim. | Open Subtitles | , و الأهم من ذلك وعدت بالخروج من هنا سريعاً حتى أرى ابني في زي عيد القديسين |
Ayrıca, neden Oğlumun hapse atıIması gerekiyor? İnatçıIık ediyorsun baba. | Open Subtitles | لماذا يكون ابني في السجن في المقام الأول؟ |
Oğlumun Orta Amerika Ormanları'nda aldığı eğitimlerden hiçbiri, onu savaşa satranç kadar iyi hazırlamadı. | Open Subtitles | من بين كل التدريبات التي , تلقّاها ابني في غابات أمريكا الوسطى لم يُهيّؤه شيء للمعركة أفضل من لعبة الشطرنج |
Oğlumun senin ofisindeki halini kafamdan atamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع إخراج صورةٍ في رأسي صورة ابني في مكتبك |
- Oğlum şu an Afganistan'da. - Umarım yakında eve sağ salim döner. | Open Subtitles | ابني في أفغانستان أتمنى أن يعود للوطن سالما |
- Oğlum askerden izin aldı. | Open Subtitles | ابني في إجازة العسكري. إجازة العسكري. |
- Güzel oğlum da evde olduğuna göre daha iyi. | Open Subtitles | جيّد، الآن ابني في المنزل. أجل. |
Benim oğlum da tehlikede mi? | Open Subtitles | هل ابني في خطر؟ |