Hayatımda verdiğim en iyi karar o dükkana girip o ilk sandviçimi almaktı. | Open Subtitles | أتعلمين بأن أفضل قرارٍ اتخذته كان الدخول لذلك المحل وشراء تلك الشطيرة الأولى |
Hayatımda ilk defa verdiğim bir karardan dolayı kendimi mutlu hissediyorum. | Open Subtitles | للمرة الاولى على الاطلاق انني اشعر بشعور جيد تجاه قرار اتخذته |
Sanırım verdiğin kararda görünüşe göre ben haklıydım. | Open Subtitles | اعتقد ان هذا هو القرار الذي اتخذته و .. يبدوا اني كنت على صواب بما فعلته |
House'u hapisten çıkarmak Başhekim olarak verdiğin en büyük karar değil mi? | Open Subtitles | اخراج هاوس من السجن هو اكبر قرار اتخذته كعميد للطب صحيح؟ |
Dana, hayatım boyunca verdiğim her büyük kararı, bu adama danışarak verdim. | Open Subtitles | دانا) كل قرار كبير اتخذته في حياتي) طلبت نصيحة هذا الرجل لأجله |
Politik karşıtlar çıkacak ve aldığım her karar incelenecek. | Open Subtitles | ستخرج السكاكين السياسية كل قرارٍ اتخذته سيُعاد النظر به |
Kanatların altına aldığın dahi çocuk. | Open Subtitles | إذن ، إنّه الصبي العبقري الذي اتخذته تحت كنفك |
Huzur içinde ölmesine izin vermek hayatımda verdiğim en zor karardı. Doktorların söylediği o sözleri gün be gün beraberimde taşıdım. | TED | كان ذلك أصعب قرار اتخذته في حياتي، أن أتركها تموت بسلام، ومازلت أحمل كلمات أولائك الأطباء معي كل يوم. |
Orada oturup son iki senede verdiğim ve aynı fikirde olmadıkları bütün kararlarım hakkında beni azarlamalarına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أذهب وأجلس هناك وأجعلهم يجلسوني عل الجمر حول كل قرار اتخذته ولم يدركوه باكرا |
Hayatımda verdiğim en iyi ve en kötü karardı. | Open Subtitles | كان هذا أحسن و أسوأ قرار اتخذته في حياتي |
Senin gitmenle, şovun bitmesi arasında bir karar vermeliyim, ve verdiğim karar bu. | Open Subtitles | إما أن ترحلي أو يتوقف العرض وعليّ أن أتخذ قراراً وهذا هو القرار الذي اتخذته |
Orada oturup son iki senede verdiğim ve aynı fikirde olmadıkları bütün kararlarım hakkında beni azarlamalarına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أذهب وأجلس هناك وأجعلهم يجلسوني عل الجمر حول كل قرار اتخذته ولم يدركوه باكرا |
Bu, onun veremeyeceği bir karar. Senin verdiğin bir karar. | Open Subtitles | وهو ليس قرارًا اتخذته هي إنّه قرار اتخذته أنتِ |
verdiğin karar yüzünden etrafta dolaşıp insanları cezalandırmaktan vazgeçmelisin. | Open Subtitles | ولكن أقل ما يمكنك فعله التوقف عن العبث هنا عبر معاقبة الناس على قرار أنت من اتخذته |
Bugün verdiğin ilk doğru karar. | Open Subtitles | هذا أول قرار جيد اتخذته اليوم. |
Hayatın boyu verdiğin en kötü karar bu. | Open Subtitles | إنه أسوأ قرار اتخذته في حياتك. |
Bir karar vermemi istedin, ben de verdim. | Open Subtitles | انت طلبت منى ان اتخذ قرار,و انا اتخذته |
Park yerinin dışına kadar Mr. Holmes'u takip etmeye karar verdim, muhtemelen yaptığım en zekice seçim değildi. | TED | لقد قررت بأنني سألاحق السيد (هولمز) في موقف السيارات.. ربما لم يكن القرار الأذكى الذي اتخذته. |
Kendi başıma aldığım ilk kararda sanırım hata yaptım. | Open Subtitles | أول قرار اتخذته بنفسي وأعتقد بأني ارتكبت خطأ |
Geçen sene aldığım her kararı seni benim gerçekliğimden korumak için almıştım. | Open Subtitles | كل قرار إتخذته العام الماضي، اتخذته محاولة حمايتك من واقعي الجديد |
- Bir seçim yaptım. Dünkü seçimin aynısı, ben yaptığımda, salak oldum. | Open Subtitles | نفس الذي اتخذته أنتِ البارحة فقط عندما أتخذه أكون أحمقاً |
Şartlar göz önüne alındığında bugün yaptığım seçim doğru bir karardı. | Open Subtitles | القرار الذي اتخذته اليوم كان القرار الصائب نظراً للحقائق التي لدي |