Libakk ve Hammersten'ın sakladığı GHB'den haberi varmış. | Open Subtitles | لقد عرف بشأن الجي اتش بي . الذي كان لايباك وهامستن يخبئونه |
Evet. Ama GHB'yi geri alamadık. | Open Subtitles | . نعم . لكننا لن نستعيد الجي اتش بي حينها |
O malın GHB olduğunu da mı bilmiyordun? | Open Subtitles | لم تكن تعرف انه الجي اتش بي ايضا ؟ |
Ona demiştim, üzerinde koca harflerle 'GHB' yazıyor diye. | Open Subtitles | أخبرتها، كان مكتوب "جي اتش بي" في حروف كبيرة |
Trinity, Ketamine ve GHB karışımından içmiş. | Open Subtitles | أتعلمين أن "ترينتي" تم تخديره بمزيج من الكيتامين والجي اتش بي |
GHB beyne çabuk etki eder. | Open Subtitles | "إيجابي لـ "جي اتش بي هذا يفسر الأمر |
GHB'yle intihar etmiş. | Open Subtitles | الانتحار بالجي اتش بي |
Benim GHB, Gama Hidroksi Bütrat'ımı satar. | Open Subtitles | هو الذي يبيع (جي اتش بي) خاصتي (مضاد للإكتئاب مصنوع من ملح الصوديوم) |
Sayın Yargıç, Bay Robert Hlavin GHB satma amacıyla, üretimini yaparken yakalandı, ...Bay Pierre Paul ise satarken yakalandı. | Open Subtitles | سيدي القاضي قُبض على السيد (هالفين) يصنع (جي اتش بي) بنية البيع |
Roland, 50 galon bidonlarla GHB satarken yakalandınız. | Open Subtitles | (رولاند) تم الامساك بك وأنت تبيع 50 غالون من (جي اتش بي) |
IBM'de işe başladım, ...ama erkek kardeşim, bir şirket partisinde GHB'den aşırı doz almış ben de istifa ettim. | Open Subtitles | حصلت على وظيفة في (اي بي ام) لكن توفي أخي بجرعة مفرطة من (جي اتش بي) |
Şimdi, GHB kullanıcıya mutluluk hissi veriyor, ...ama alkol ile kombinasyon yaparsanız solunumu durduruyor. | Open Subtitles | في حفلة للشركة لذا استقلت الان (جي اتش بي) تعطي المتعاطي شعور بالنشوة وتعاطيها مع الكحول يوقف التنفس |
Vücudunuz mide asidiyle temas edince, GHB'ye dönüştürüyor. | Open Subtitles | يقوم جسمك بتحويله الى (جي اتش بي) عند ملامسته لأسيد المعدة |
Tert- bütil 4- hidroksibütanoat elektriksel olarak nötr iken, GHB iyonik bir bileşik. | Open Subtitles | هذا صحيح البوتيل الثلاثي "رباعي "هايدرواوكسيبيتونات مركب كهربي طبيعي، بينما ال(جي اتش بي) مركب أيوني |
GHB'nin benzerini yaptığını biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم بأنه كان يصنع نظيرًا لل(جي اتش بي) |
Bak, müvekkilim GHB'nin benzerini satın aldığını bilmiyordu. | Open Subtitles | موكلي لم يكن يعلم بأنه يشتري نظير (الجي اتش بي) |
Şayet benzer değil de gerçek GHB yaptığını sanıyorduysa. | Open Subtitles | إن كان يعلم أنه يصنع (جي اتش بي) وليس نظيرًا |
GHB yapmaktan ötürü suçlanamazsın, çünkü GHB değildi. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدان بصنع ال(جي اتش بي) لأنه لم يكن (جي اتش بي) |
Bu senin savunman olabilir diyorum, eğer GHB yapmaya çalıştığını söylersen. | Open Subtitles | أقول بانه من الممكن أن يكون دفاعك إن كنت تحاول صنع (جي اتش بي) |
- Bay Hlavin, GHB yapmasını nereden öğrendiniz? | Open Subtitles | سيد (لافين) كيف علمت كيفية صنع ال(جي اتش بي)؟ |