Gece gündüz teIefonunu dinIeyin. aramasını kaçırmayın | Open Subtitles | سجل جميع اتصالاتها ليلاً ونهاراً لا تفوت اتصاله |
Talimatlardaki gibi adam akıllı şehri gezeceğiz ve bir sonraki görevin ne olduğunu öğrenmek için aramasını bekleyeceğiz. | Open Subtitles | إننا هنا لمشاهدة المعالم كما يقول وفي انتظار اتصاله لنرى ما سنفعله بعد ذلك |
Sanki beni aradı gibi hatırlıyorum ama o zaman telefonuma not düşerdim. | Open Subtitles | نوعا ما أتذكر اتصاله بخصوص هذا، لكنني كنت سأضع في هاتفي... |
Ve sonunda gerçeklerle bağını kaybetti. | Open Subtitles | و هو مؤخراً فقد اتصاله بالواقع |
Bu Ali denen adamla bağlantısını bulmamızın sadece birkaç yolu var. | Open Subtitles | انه الامر الوحيد الذى يمكننا من خلاله حقيقة اتصاله بعلي |
Her şeyi itiraf ediyor. NCIS'i aradığını da. | Open Subtitles | اعتراف كلي يؤكد فيه اتصاله بـالشعبة |
Renklere olan tutkumuzun izini sürdüm, bazı araştırmacılar, bunun evrimimizle bir bağlantısı olduğunu bulmuş. | TED | حسنًا، عندما بدأت أتتبع حبنا للألوان، وجدت أن بعض الباحثين يرى اتصاله بتطورنا. |
Sadece benim dışımda herkesi aramasını anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم سبب عدم اتصاله بي دوناً عن الجميع |
Öyle biraz takıldık, aramasını falan bekliyor değilim. | Open Subtitles | أجل لقد جلسنا سوياً، ليس الأمر وكأنني أنتظر اتصاله |
Anlaşmak için bizi aramasını bekliyorduk ama aramadı. | Open Subtitles | كنا نتوقع اتصاله ليفاوضنا ولكنه لم يفعل |
Danny de nerede kaldı acaba? Onun aramasını bekliyorum. Soracağım bir sürü soru var. | Open Subtitles | أتساءل أين (داني) ، أنا أنتظر اتصاله لدي مليون سؤال |
Beni aramasını bekliyorum. | Open Subtitles | نحن في انتظار اتصاله |
E kendisini aramasını bekleyen ateşli ufak bir İngiliz piliç buldu. | Open Subtitles | لدى (إي) قنبلة انجليزية تنتظر اتصاله |
Sence niye seni aradı? | Open Subtitles | ألديك أية فكرة عن سبب اتصاله بك؟ |
Ve biliyoruz ki, Symchay'nin kaybolduğunu belirten gizli arayan, bir garajdan aradı gibi görünüyor. | Open Subtitles | وكما نعرف فالمتصل المجهول الذي بلغ عن إختفاء (سيمشي) بدا وكأنهُ أجرى اتصاله من مرآب سيارة |
Bu yüzden beni aradı. | Open Subtitles | وهذا سبب اتصاله بي |
Ya da gerçeklikle bağını kaybediyor. | Open Subtitles | أو أنه يفقد اتصاله بالواقع |
JENNY: Dünyamızla olan bağını kaybetti. | Open Subtitles | لقد فقد اتصاله مع عالمنا |
Bu Ali denen adamla bağlantısını bulmamızın sadece birkaç yolu var. | Open Subtitles | انه الامر الوحيد الذى يمكننا من خلاله حقيقة اتصاله بعلي |
Libyalılarla bağlantısını ortaya çıkartmak için. | Open Subtitles | ونحصل على اتصاله مع الليبيين |
Nevada polislerden kurtulmak için onu ve onun bağlantısını kullanıyor. | Open Subtitles | لقد كان (نيفادا) يستخدمه هو وأيضاً اتصاله ليخدع الشرطه |
- Polisi aradığını söyleyemezsiniz. | Open Subtitles | -لا يمكنكم نشر أمر اتصاله بالشرطة |
Dış dünyayla tek bağlantısı, kızı Natalie aracılığıyla. | Open Subtitles | اتصاله فقط بالعالم الخارجي خلال أبنته ناتالي |