ويكيبيديا

    "اتضح أنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğu ortaya çıktı
        
    • Görünüşe göre
        
    • meğer
        
    • Meğerse
        
    • görünen o ki
        
    • ortaya çıktı ki
        
    • olduğu ortaya çıkan
        
    Biyotıp dünyasında numuneleri büyütmenin yardımcı olabileceği başka problemlerin de olduğu ortaya çıktı. TED اتضح أنه وعبر الطب الحيوي، هنالك مشاكل أخرى يمكن للتضخم أن يساعد فيها.
    O kadınla evli olduğu ortaya çıktı, ben de kadınla ilgilendim. Open Subtitles ، اتضح أنه كان متزوجاً من تلك المرأة لذلك اعتنيت بها
    Görünüşe göre, kaybetmek yerine kazanınca daha çok evrak işi oluyormuş. Open Subtitles اتضح أنه هناك أعمال ورقية عندما تفوز أكثر من أن تخسر.
    Görünüşe göre, yüzlerce poundu zimmetine geçirmiş. Open Subtitles اتضح أنه اختلس مئات الآلاف من صندوق تمويل الوزارة
    meğer Anma Günü'nün hafta sonunda araba kiralarken pek seçeneğiniz olmuyormuş. Open Subtitles اتضح أنه في عطلة يوم الذكرى، لا يمكنك استئجار ما ترغب
    Kanserin ilerlediği ihtimalini doğuran çektiğin ağrılar meğer kemik iliği elementlerinin büyümesinden kaynaklanıyormuş. Open Subtitles الألم الذى كنا نشتبه بأنه بسبب الورم الليمفاوى اتضح أنه بسبب الزياده السريعه فى معدلات نمو نقى العظام
    Ama Meğerse asıl istediği okul o değilmiş. Open Subtitles و لكن اتضح أنه لم يكن ما تريده لأنها اعتقدت أنه لا يمكنها أن تدخل ابنتها للمدرسة التى تريدها حقاً
    ve görünen o ki artık bunu oldukça hassas şekilde ölçebiliyoruz. TED وقد اتضح أنه يمكننا قياس ذلك بدقة بالغة.
    Çünkü tüm bu kanun ihlali yapanların kanıtları toplama ve kanıtlama önerisinin uygulanamaz olduğu ortaya çıktı. TED لأن كامل مجال أعمال اقتراح أن أحدهم يقوم فعلا بخرق القانون ثم جمع أدلة لإثبات ذلك، والذي اتضح أنه كان فعلا غير ملائم.
    Bunun belirleyici kaos kullanan sözde raslantısal sayı üreticisi olduğu ortaya çıktı. TED و اتضح أنه مولد أعداد شبه عشوائي باستخدام الفوضى القطعية.
    ...aynı sepeti motosikletten çıkan bir köpek gibi. Ama başıma gelen en güzel şeylerden biri olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles ولكنه اتضح أنه من أفضل الأشياء التي حصلت لي في حياتي
    Yine hasta olan birini tanıyordum. teşhis koyamadılar ve sonra lyme hastalığı olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles ثم اتضح أنه داء البورليات لن تخسري شيئاً، أجري تحليل دم
    Görünüşe göre aşçılık öğrencisi olmak ve sos şefi stajyerliği finansal özgürlük için bir yöntem değil. Neden beni aramadın? Open Subtitles اتضح أنه كوني طالب في مدرسة الطهي و طاهي مشرف متدرب ليس طريق الحرية المالية
    Jet-lag olduğunu sandım ama Görünüşe göre o da hasta. Open Subtitles ظننت أنه مصاب بإعياء من السفر, لكن اتضح أنه مريض أيضا
    Görünüşe göre Detroit'te canlı bir gösterideymiş ve Cumartesi günü gelip benimle ödül için dans edebilirmiş. Open Subtitles اتضح أنه فى دترويت برنامج مباشر ويمكنه أن يأتى يوم السبت ويرقص معى فى حفل جمع التبرعات
    Bu yaz bir dövüşte gördüm. meğer tüm organizasyonu o yapmış. Open Subtitles رأيته يقاتل هذا الصيف اتضح أنه دفع لكل شيء
    meğer yıllardır işini gizi gizli yapıyormuş, çoğunlukla Doğu Avrupa'da. Open Subtitles أنه ربما كان مجرد أسطورة اتضح أنه كان يدير أعماله في الخفاء لسنوات، بشكل رئيسي في أوروبا الشرقية
    Seni mutfağa sokmak onun fikri değilmiş meğer. Open Subtitles اتضح أنه لم يكن الشخص الذي أعادك إلى المطبخ فكرة من كانت؟
    Uzun sürmedi, çünkü Meğerse... Open Subtitles ولم يستغرقا الكثير من الوقت, لإنه اتضح أنه,
    Biriyle çıkacağım için çok heyecanlıydım ama Meğerse çocuk arkadaşımı beğendiği için bana teklif etmiş. Open Subtitles كُنت متحمسة بخصوص الشخص الذي سيرافقني، لكن اتضح أنه طلب مرافقتي لأنه كان معجب بصديقتي.
    ama görünen o ki, 18. yüzyılda bunu pek umursamıyorlardı. TED لكن اتضح أنه في القرن الـ 18، لم يهتم الناس بذلك على الإطلاق.
    Sonradan ortaya çıktı ki bekârlığa veda partisinde sarhoş olmuş ve bana söylediklerini hiç hatırlamıyor bile. Open Subtitles وبعدها اتضح أنه كان فقط تناول بعض المشروبات في حفل توديع عزوبيته ولم يتذكر حتى أنه تحدث معي على الإطلاق.
    Beni güldüren tekrar umut veren ve bir başkasına aşık olduğu ortaya çıkan adam. Open Subtitles رجل جعلني أضحك .. أعطاني الأمل مجدداً .. والذي اتضح .. أنه يحب امرأة أخرى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد