Biz evlenmeden önce, evlilik sözleşmesi sormuştum, ve herşeyimi yakmıştı. | Open Subtitles | ، قبل زواجنا طلبت منها أن نعقد اتفاق ما قبل الزواج فأحرقت كل أشيائي |
İnşallah evlilik öncesi sözleşmesi planlamışsındır. Kapa çeneni, Herb. | Open Subtitles | بالتأكيد , آمل أنك طلبت اتفاق ما قبل الزواج |
Evlenmeden önce evlilik sözleşmesi imzalamak istiyorsunuz. | Open Subtitles | ,اذاً,قبل زفافكما انتما تريدان تسجيل اتفاق ما قبل الزواج |
Peter, onun evlilik sözleşmesi imzalaması gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | بيتر يعتقد أنها يجب أن توقع اتفاق ما قبل الزواج من؟ |
Bu bir evlilik sözleşmesi taslağı. | Open Subtitles | حظ سعيد هذا نموذج اتفاق ما قبل الزواج |
Dünyanın en keyifli konusu olmadığını söylemeliyim, ama biliyorsun baban yalnızca iyi giyinen biri değil, aynı zamanda iyi bir iş adamıydı ve sana evlilik öncesi sözleşmesi yapmanı tavsiye ederdi. | Open Subtitles | لكن، كما تعلمين، لم يكن والدك أنيقا فقط لقد كان رجل أعمال بارع كذلك و أظن بأنه كان سينصحك أنتِ و لوك "بتوقيع "اتفاق ما قبل الزواج |
Evlilik sözleşmesi. | Open Subtitles | اتفاق ما قبل الزواج |
Ah evet evlilik sözleşmesi. Petra'nın altın bileti. | Open Subtitles | نعم، اتفاق ما قبل الزواج بطاقة (بيترا) الذهبية |
- Bu bir evlilik sözleşmesi. - Evet. Tom'a hazırlattım. | Open Subtitles | هذا اتفاق ما قبل الزواج - جعلت (توم) ان يقوم بصياغته - |
Rachel, evlilik sözleşmesi bu yüzden değildir, bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | (رايتشال) اتفاق ما قبل الزواج ليس لهذا وانت تعلمين هذا |
- Pekala. - Jackie'nin evlilik sözleşmesi için. | Open Subtitles | صحيح - اتفاق ما قبل الزواج لجاكي - |
"Feinberg Swope Evlilik Öncesi sözleşmesi" | Open Subtitles | "اتفاق ما قبل الزواج" |