Atlanta'dan kardeşinin at kuyruğu ile ip atlayan bir kız ile döneceğiz. | Open Subtitles | سوف نعود مع فتاة من اتلانتا تقفز على الحبل بواسطة جدائل اختها |
Savannah senin için daha iyiydi. Atlanta'da başını derde sokacaksın. | Open Subtitles | سافانا أفضل لكِ ستقعين في المتاعب في اتلانتا |
Atlanta'da tanıştığım birkaç dansçı kız var. Feci şeyler. | Open Subtitles | التقيت بعض الفتيات من اتلانتا هذا ما كان عليه |
Jeneratör, Charleston, Güney Carolina, Atlanta ve Georgia'yı aydınlatmaya yetecek kadar elektrik üretir. | Open Subtitles | ن مولد الكهرباء فى السفينة يتنج طاقة كافية لاضاءة تشارلستن و كارولينا الجنوبية و اتلانتا و جورجيا |
İhalesi süren Atlanta Alışveriş Merkezi gibi veya Tribeca Salonu gibi. | Open Subtitles | تصميمات للمشروعات التي أقوم بها مثل مركز اتلانتا التجاري الذي نعمل عليه حاليا |
Red'in programına göre Atlanta'ya 3 gün içinde varmalıyız. | Open Subtitles | حسناً, حسبما الجدول يجب أن نذهب الي اتلانتا في خلال ثلاث ايام |
Demek Atlanta senin zamanında bir Amerika şehriydi, öyle mi? | Open Subtitles | ..إذاً , فراي اتلانتا كانت مدينة أمريكية في وقتك؟ |
Atlanta'daki kredi bürosuna rapor edilmiş. | Open Subtitles | أنها تتبع ذلك. تنقل المعلومات إلى مكتب الائتمان في اتلانتا. |
En çok endişelendiğim alan Atlanta'nın dışı. | Open Subtitles | المنطقة التي أنا شديد القلق عليها هي خارج اتلانتا |
-Bu sabah Atlanta'yı dağıtan araba | Open Subtitles | انها في الحقيقة نفس السيارةِ التي مزّقتْ اتلانتا هذا الصباحِ |
Atlanta'nın en güzel kızını ziyaret etmek istedik. | Open Subtitles | أردنا ان نزور الفتاة الأكثر جمالا في اتلانتا |
Yarışa giren Portakal renkli arabanın aslında bu sabah Atlanta'yı dağıtan aynı araba olduğu doğrulandı. | Open Subtitles | لقد أثبت بأن السيارة البرتقالية التي دَخلتْ السباق انها في الحقيقة نفس السيارةِ التي مزّقتْ اتلانتا هذا الصباحِ |
- Atlanta'da yeni bir nöroloji kliniği açıldı. - Hayır, bak, bak. | Open Subtitles | هناك عياده عصبيه فتحت في اتلانتا لا , انظر |
Atlanta Havaalanı'ndaki kadını Güney Carolina'da bulmuşlar. | Open Subtitles | وجدوا المرآة من مطار اتلانتا في كارولينا الجنوبية |
Günaydın, Bay Smith. - Atlanta'da sorun var. | Open Subtitles | صباح الخير سيد سميث هناك مشاكل فى اتلانتا مجددا |
Lütfen, hemşire, izin verin... Atlanta'daki CDC'yle konuşayım. | Open Subtitles | ارجوك ,دعينى دعينى اتحدث مع مركز مكافحة الوباء فى اتلانتا |
İsminizi Atlanta bölgesi Pompe ebeveynleri grubundan buldum. | Open Subtitles | وانا حصلت على اسمك من من منطقة مجموعة اباء اتلانتا |
Atlanta'dan PharmaCom'un hisse senediyle ilgili bir şirket birleşmesi haberi duydum. | Open Subtitles | أعرف أنني استمعت يكون دمج حسابات في اتلانتا. |
Hafta sonu gittiğin Atlanta seyahatinden döndükten sonra pazartesi konuşabiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نتحدث عن يوم الاثنين عند عودة رحلتك الى اتلانتا في نهاية هذا الاسبوع. |
Pekala, ben de senin iyi biri olduğuna eminim ve Atlanta'dan daha yeni taşındım ve bu salona ilk gelişim, yani Taub denen adamı tanımadığım kesin. | Open Subtitles | حسنا و انا واثقة انك انسان لطيف لكنني انتقلت الى هنا من اتلانتا لتوي و هذه اول مرة لي في هذا النادي |
Atlantik Eyaletten mezunum. | Open Subtitles | انا خريج ولاية اتلانتا |