Prenses Obongo, Atlantic City'deki evlerimizden birini satın almak istiyor. | Open Subtitles | الأميرة "أوبونجو" تريد شراء واحد من بيوتنا في اتلانتيك سيتي |
Tabi Atlantic City'deki ev burası gibi değil. | Open Subtitles | المنزل في اتلانتيك سيتي ليس باذخاً بالطبع |
Atlantic City'deki evlerimizden birini satın alacağınızı söyledi. | Open Subtitles | إنك تريدين شراء واحد من بيوتنا في اتلانتيك سيتي |
Atlantic City'de üstsüz dans eden de ben değilim! | Open Subtitles | لست التي رقصت بلا صدرية في اتلانتيك سيتي |
Amerikan Romatoloji Derneği Cumartesi 9:00'da Atlantic City'de konuşma yapmanı istiyor. | Open Subtitles | الرابطة الاميركية لامراض الروماتيزم تريد منك ان تتحدث 9 مساء يوم السبت في اتلانتيك سيتي |
Bence Atlantic City'e gitmesi için House'a izin vermelisin. | Open Subtitles | اظن انه يجب ان تعطي هاوس الاذن للذهاب الى اتلانتيك سيتي |
Vergi kayitlarina göre su an Atlantic City'deki bir kulüpte çalisiyor. | Open Subtitles | تظهر سجلات الضرائب انها تعمل حاليا في ناد , في اتلانتيك سيتي |
Eugene bazen Atlantic City'e kaçar, bir seferinde Vegas'a kaçmıştı ama hep arar ve hiç birkaç günden fazla da kalmazdı. | Open Subtitles | يوجين يختفي أحيانا ل اتلانتيك سيتي ، مرة واحدة ل لاس ، لكنه يدعو دائما ، وانه أبدا ذهب لأكثر من بضعة أيام. |
- Babasıyla Atlantic City'de tanıştım. | Open Subtitles | ذلك صحيح. التقيت والد وري في اتلانتيك سيتي. |
Kız arkadaşlarınla Atlantic City'ye gittin ve babamla tanıştın. | Open Subtitles | ثم ذهب الى اتلانتيك سيتي مع صديقاتها، وكان هناك التقت أبي. |
O zaman Monica da Atlantic City maceranı öğrensin. | Open Subtitles | أنا... أعتقد مونيكا أن نعرف حول اتلانتيك سيتي. |
Atlantic City çıkışı geliyor. | Open Subtitles | نحن الخروج على نفر اتلانتيك سيتي. |
Anladım, Atlantic City'ye gitmiştiniz. | Open Subtitles | أنا أفهم أنك كنت في اتلانتيك سيتي. |
Atlantic City'ye gidelim diye tutturan sensin. | Open Subtitles | انت من اصر على ذهابنا الى اتلانتيك سيتي |
Atlantic City'ye gittiğimden beri tam bir karamelayı yiyemez oldum. | Open Subtitles | بعد زيارتي ل(اتلانتيك سيتي) لم يعد يعجبني اي نوع تافي |
12 dakika önce, Atlantic City'de bir kumarhanede çekilmiş bir şey bulduk. Bu William Tate. | Open Subtitles | و قبل 12 دقيقة حصلنا على نتيجة في كازينو في "اتلانتيك سيتي" |
Amber alarmının, Atlantic City'deki her ekrana verilmesini istiyorum. Hadi yakalayalım şunları. | Open Subtitles | أريد أن يعلّق بلاغ الاختطاف هذا على كل سطح مستو في "اتلانتيك سيتي" |
Atlantic City'den çıkmalarına izin verdiniz. | Open Subtitles | زملائك تركوهما يخرجان من "اتلانتيك سيتي" |
Arkadaşlarınla Atlantic City'e gitmeyecek miydin sen? | Open Subtitles | أوه-ياه! الفكر كنتم في اتلانتيك سيتي مع أصدقائك. |
Atlantic City'den daha düşük ihtimal. | Open Subtitles | س أسوأ من اتلانتيك سيتي. |