"اتهامات" - ترجمة من عربي إلى تركي

• suçlama
• suçlamalar
• suçlamaları
• dava
• suçlamada
• suçlamayla
• suçlamalarla
• suçlamalarını
• şikayette
• suçlamasıyla
• suçlamalarda bulundun
• iddialar
• ithamlar
• suçlaması
• Şikayetçi

O zamana kadar ona karşı yeni suçlama dosyası oluşturabilecek misin?
هل تعتقد أن هناك أي اتهامات جديدة ستظهر ضده بحلول الغد؟

Titus bu olayı berbat bir yıl olarak kabul etmeliydi, korkunç bir suçlama ve hapishanede geçen bir yıl, ama artık sona ermişti.
كان من المفترض لتايتس ان ينظر لهذه سنة كسنة مزرية سنة اتهامات و محاكمة, لكنها انتهت

Etrafta dedikodu olsun istemiyorum, yanlış suçlamalar olmasın.
لا أريد أن أسمع أي إشاعات أو اتهامات خاطئة

Bildiğimiz şey, yetişkinlerin çocukların yaptığı vahşi suçlamaları kesin kanıt olarak kabul etmeleridir.
ما نعلمه أن البالغين قبلوا اتهامات خطيرة من أطفال كدليلٍ قاطعٍ.

Cinayetten dava açacak, ispatlayamayacak ama istatistikler iyi kalacak, bu mudur?
تقول إنه سيوجّه اتهامات لجرائم قتل لا يمكنه إثباتها للاحتفاظ بالإحصاءات؟

suçlamada bulunmazsan 1 saat içinde 100 bin sterlin alacaksın.
الآن، إن لم توجّهي أي اتهامات سيدفع لك 100 ألف جنيه خلال ساعة.

Efendim, "Sorulardan" çok suçlama desek daha doğru olacak.
افضل ان اطلق عليها اتهامات وليس اسئلة يا سيدى

Hiçbir suçlama yapılmadı, Sayın Başkan, fakat sizi temin ederim bir soruşturma yapılacak.
لم يتم توجيه أي اتهامات سيدي الرئيس، ولكن أؤكد لك أنه سيتم التحقيق في الأمر.

Üzgünüm, bilmiyordum. Bana, ona nasıl asıldığını ve seni nasıl geri çevirdiğini anlattı. Bana suçlama dosyaları olduğunu fakat senin şef ile yattığını söyledi.
أسفة لم أكن أعرف وقال انه وجهت اتهامات ولكن أنت كنت نائما مع الكابتن.

-Çok kötü suçlamalar var. Onları araştırmamız gerek.
حسناً، لدينا اتهامات ضارة كما ترين، ونحن نحقق فيها

Ayrıca geri alamayacağın suçlamalar yapmamanı da söyledim.
و أخبرتكَ أيضاً بأن لا توجه اتهامات لا يمكنكَ دعمها

Halkın mahkemesi suçlamalar yapılmadan önce toplanıp mahkûm eder.
محكمة الرأي العام تنعقد و المدانين قبل أن يتم توجيه اتهامات.

Savcının bürosu sebepsiz suçlamaları yorumlamaz.
لا يعلق كتب المدعي العام على اتهامات غير مثبتة

Müfettiş Bach. Savcı zimmetinize para geçirmekten hakkınızda dava açtı.
أنا المحقق باخ, المدعي العام صاغ اتهامات بحقك متعلقة بالاختلاس

Artık karşı suçlamada bulunursun, değil mi?
ألا تعتقدين انك تريدين ان توجهى اليه اتهامات الأن ؟

Herhangi bir suçlamayla konuyu uzatmama bölge savcısının kararı.
إنه قرار مدّعي المقاطعة العام ألاّ يُمضى قدما في القضية بتوجيه اتهامات

İki ay önce ofiste kayıt cihazımız olsaydı suçlamalarla karşı karşıya kalmazdık.
لو كان لدينا مسجلات في هذا المكتب قبل شهرين، لما كنّا تورطنا في اتهامات جنائية.

Fakat kurban suçlamalarını geri çekmedi çünkü Fredrick'in fotografı ile yapılan teşhis hafızasında olayı kalıcı olarak değiştirmişti.
ولكن الضحية رفض توجيه اتهامات لأنها ادعت أن إنفاذ القانون قد يغير بشكل دائم ذاكرتها من خلال استخدام صورة لفردريك.

Eğer şikayette bulunmazsan, bunun tekrarlanmasını önleyemezsin.
إن لم تقدّم اتهامات.. فلن تتمكن من منع حدوث هذا..

Saçma bir cinsel taciz suçlamasıyla müşterimin hayatını mahvetmeye çalışmandan hemen önce.
نعم, قبل ان تحاول تدمير حياة موكلي بهراء عن اتهامات بتحرش جنسي

ve evdeki durum hakkında ciddi suçlamalarda bulundun.
اتهامات خطيرة من سوء المعاملة وأوضاع هذا البيت

Günlükte kocanın sana ruhsal ve fiziksel tacizde bulunduğuyla ilgili iddialar var.
إنّها تحوي اتهامات باعتداء جسدي ونفسي ..

Evlat, sen haddini aştın, ve buraya hiç bir faydan yok. Bunlar doğru olmayan ithamlar.
أيها الفتى لقد تعديت الحدود وليس لك أي مجال هذه كلها اتهامات كاذبة

Yani yetkililer veya iş dünyası arasındaki herhangi bir yolsuzluk suçlaması ya da elaltı anlaşması büyük bir sosyal kargaşa veya huzursuzluk çıkarabilir.
لذلك فإن أي اتهامات بالفساد أو تعاملات مستترة بين السلطات أو رجال الأعمال سيثير سخطا اجتماعيا أو حتى اضطرابات.

Ya kurbanlar Şikayetçi olmazdı ya da jüri kızın kaşındığını söylerdi.
لم يقم اي من الضحايا,بتقديم اتهامات او المحلفون, قالوا انها كانت تريد ذلك