Önümüze bakma konusunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | كان في الماضي، انتهى اتّفقنا على المضيّ قدماً. |
Başına trajik bir şey gelecek diye anlaşmıştık. Kaçırılmak da gayet trajik. | Open Subtitles | اتّفقنا على أنّ أمراً مأساويّاً يجب أن يقع لها، و الاختطاف أمرٌ مأساويّ. |
Kalmana karar verdiğimizde benim yöntemlerimi kullanma konusunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | حين اتّفقنا على بقائك، قررنا أن يكون وفق شروطي. |
Bu konu hakkında bir daha konuşmayacağımızda anlaşmıştık. | Open Subtitles | اتّفقنا على عدم الكلام عن هذا الموضوع ثانيةً |
Su-mi, o dolap hakkında konuşmayacağımıza dair anlaşmıştık. | Open Subtitles | - مى لقد اتّفقنا على ألا نتحدّث عن هذه الخزانة ثانية |
anlaşmıştık, bir, iki, hazır ve çek. | Open Subtitles | لقد اتّفقنا على "واحد، اثنان، وقفة ثمّ التقاط" |
Sana yeter dedim. Öldürmek yok diye anlaşmıştık. | Open Subtitles | قلتُ يكفي اتّفقنا على تجنُّب القتل |