| Bir gece ve Pinokyo'yla bir iş görüşmesi sabahı için. | Open Subtitles | ليلة واحدة ونهار واحد اجتماع عمل مع"بينوكيو" |
| Bunların hepsi bir gece için mi? Bir gece ve Pinokyo'yla bir iş görüşmesi sabahı için. | Open Subtitles | ليلة واحدة ونهار واحد اجتماع عمل مع"بينوكيو" |
| Bu bir iş görüşmesi olduğu için düşündüm ki-- | Open Subtitles | حسنا ظننت بما ان هذا اجتماع عمل |
| Kocamın Meksika tatilimizi, iş toplantısı için kesmeye karar vermesinden hemen sonra. | Open Subtitles | بعدما قرر زوجي اختصار رحلتنا المكسيكية لكي يتسنى له عقد اجتماع عمل |
| Bu toplantı salonu bizden daha iyi adamların çok sayıda politik toplantısına ev sahipliği yapmış olsa da bu bir iş toplantısı. | Open Subtitles | وعلى الرغم أن هذه الغرفة شهدت محادثات سياسية عدة بين رجال أفضل منا، هذا اجتماع عمل. |
| Sonu yiyişmeyle biten bir iş görüşmesiydi. | Open Subtitles | اجتماع عمل تحوّل إلى جلسة تبادل القبل |
| Ve bu akşam toplantım var çocuklar partide olacaklar ve ev size kalabilir. | Open Subtitles | والليلة لدى اجتماع عمل مهم لذا الأولاد سيذهبون لحفلتهم وسيكون المنزل فارغ لكم |
| Bu iş görüşmesi değil, bu daha çok babalık olayı ile ilgili. | Open Subtitles | هذا ليس اجتماع عمل يا "ميتات"، بل- هو أقرب لزيارة من أبٍ إلى أب |
| Bunu bir... iş görüşmesi sayabilirsin. | Open Subtitles | فكر بهذا كأنه اجتماع عمل |
| Bunun yalnızca bir iş görüşmesi olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}.خلتك قلت إن هذا اجتماع عمل فحسب |
| İş görüşmesi yapacağız. | Open Subtitles | إنّه اجتماع عمل - |
| O... çocuğu. Bu bir iş görüşmesi. | Open Subtitles | ...أيها ال - إنه اجتماع عمل - |
| İş görüşmesi yapıyoruz burada. | Open Subtitles | هذا اجتماع عمل |
| Kim iş düzenlediği baloda iş toplantısı yapar. | Open Subtitles | من يعقد اجتماع عمل في منتصف حفلة على شرفه؟ |
| İngiliz kraliyet ailesinden geliyorum, evlatlık olarak ve gerçekten önemli bir iş toplantısı için buradayım. | Open Subtitles | أم، حسنا، أنا من العائلة المالكة البريطانية ، اعتمدت وأنا هنا ل اجتماع عمل مهم حقا. |
| Sanırım son dakika iş toplantısı gibi bir şeyi var. | Open Subtitles | أعتقد أن لديه اجتماع عمل في وقت متأخر. |
| Bu akşam iş toplantısı yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أود في عقد اجتماع عمل هذه الليلة |
| Bu önemli. Bir iş toplantısı. | Open Subtitles | هذا مهم فهذا اجتماع عمل |
| Bu bir iş görüşmesiydi, ayak üstü flörtleşme değil. Her ikisi de vardı. | Open Subtitles | هذا كان اجتماع عمل ليس مواعدة سريعة |
| Çıkmalıyım. Önemli bir iş toplantım var. | Open Subtitles | علي ان أذهب لدي اجتماع عمل هام |