Margot babanla bu şirketi Rhys ve senin için kurduk. | Open Subtitles | مارجوت والدك وانا بنينا العمل من اجلك ومن اجل ريفس |
Sanırım ikimizin de seninle onun için büyük umutlarımız vardı. | Open Subtitles | اعتقد بأن انا اتكلم عن كلانا عندما انا اقول نحن لدينا امنيات كبيرة من اجلك ومن اجل فتانا |
Bunu kendin için, annen için, aradığın kadın için yap, tamam mı? | Open Subtitles | افعلها من اجلك ومن اجل امك وافعلها من اجل تلك الامرأة التي اتصلت بها |
Sen, Ethan ve bu proje için. | Open Subtitles | من اجلك ومن اجل ايثان ومن اجل هذا المشروع |
Kendin için ve Mark için bu fırsatı değerlendirmelisin. | Open Subtitles | يجب ان تحصل عليه من اجلك ومن اجل مارك |
Güvende ve mutlu olmanız için yeterince para olmalı. | Open Subtitles | "يجب ان يكون هناك مالا كافيا من اجلك ومن اجل ابنتنا" |
Bu 350 beygirlik özel V8'i sen ve iş arkadaşların için kullanıyorum. | Open Subtitles | أنا اقود تلك ال350 قوة حصان من اجلك£¬ ومن اجل زملائك |
- Senin için, bizim için. - Biliyorum askim. | Open Subtitles | من اجلك ومن اجلنا أعلم يا حبيبتي |
- Senin için, bizim için. - Biliyorum aşkım. | Open Subtitles | من اجلك ومن اجلنا أعلم يا حبيبتي |
Senin için yapabileceğim birşey varsa... veya Silver için. | Open Subtitles | هل هناك أي شيء يمكنني أن افعله من اجلك (ومن أجل (سيلفر |
Kendin,ülken ve tahtın, için savaş. | Open Subtitles | حاربي من اجلك ,ومن اجل بلدك |
Senin için. Führer için. | Open Subtitles | من اجلك ومن اجل القائد |
Onun için ve senin için birilerini göndereceğim. | Open Subtitles | سأُرسل شخصاً من اجلك ومن اجله |
Sizin için, o çocuklar için. | Open Subtitles | من اجلك ومن اجل الاطفال |
Bizim için. | Open Subtitles | من اجلك... ومن اجلنا |