Ticarete kazandırmak için olmasa da, en azından onlar için, daha iyisini yapın. | TED | علينا ان نحسن هذا .. على الاقل من اجلهم .. وليس من اجل الفرص الاستثمارية |
onlar için yapabileceğimin hepsi bu sanıyorum. | Open Subtitles | اعتقد ان هذا كل ما يمكننا القيام به من اجلهم |
Bu gece ölümün onlar için geldiğini haber vereceksin. | Open Subtitles | وظيفتك ستكون ابلاغ الاخرين بان الموت قادم من اجلهم الليلة |
Diğer müşteriler onların adına ödedi. Ben de verdim, çünkü onlara acıdım. | Open Subtitles | العملاء الاخرون دفعوا من اجلهم انا ايضا دفعت لإشفاقي عليهم |
Ya da bazen bu kararlar onların adına verilir. | Open Subtitles | أو احيانا هذه القرارات تكون من اجلهم |
Benim için geliyorlar, ama aslında ben onların peşindeyim. | Open Subtitles | سياتون من اجلي لكن ساتي من اجلهم |
Benim için geliyorlar, ama aslında ben onların peşindeyim. | Open Subtitles | سياتون من اجلي ولكني ساتي من اجلهم |
Senin işin geri kalanlarına ölümün onlar için geldiğini söylemek.. | Open Subtitles | وظيفتك ستكون ابلاغ الاخرين بان الموت قادم من اجلهم |
Artık insanlar görüyordu ki Patterson onlar için riske girerdi. | Open Subtitles | بدا واضحا للرجال ان باترسون مستعد للمجازفة من اجلهم |
Deliverance halkı için, anneler, babalar, kızlar, oğullar, onlar için bunu yapıyoruz. | Open Subtitles | للناس في مدينة ديلفيرينس امهات ، اباء ، بنات ، ابناء و من اجلهم نفعل هذا |
Ona kutuların, onda olduğunu bildiğimi ve onlar için geleceğimi söyle. | Open Subtitles | اخبرية اني اعرف ان لديه الصناديق واني قادم من اجلهم. |
Bense onlar için bir bok yapamadım. | Open Subtitles | و انا لا اقدر على فعل شىء لعين من اجلهم. |
Her şeyi onlar için riske ediyorum. Bundan gurur duyuyorum. | Open Subtitles | سوف اخاطر بكل ذلك من اجلهم انا فخور بذلك |
Umarım onlar için kredi kartından para falan çekmiyorsundur. | Open Subtitles | اتمنى ألا تكوني قد سحبت مالا من بطاقة اعتمادك من اجلهم |
onlar için yapman gerekenleri sorun etmiyorum. | Open Subtitles | انا ليست لدي مشكلة معك ان تقومي بفعل ما عليك فعله من اجلهم |
Birinin suçunu üstleniyor, onlar için yalan söylüyorsan daha kolay olduğunu sanabilirsin ama için içini yiyecek. | Open Subtitles | إذا كنت تتستر على شخص إذا كنت تكذب من اجلهم قد تعتقد أنه من سهل |
Bende onların adına Mary ile konuşmamı istiyor. | Open Subtitles | تريدني ان اناشد ماري من اجلهم |
Benim için geliyorlar, ama aslında ben onların peşindeyim. | Open Subtitles | سياتون لاجلي ولكن ساتي من اجلهم |