İnsanlardan çok koyunların olduğunu bir yerdi. Yani, olur da yardıma ihtiyacımız olursa, bulamayacağımız bir yerdi. | TED | عدد الأغنام به أكثر من البشر، وبالتالي لم يمكن الحصول على أية مساعدة إذا احتجناها. |
Bütün ihtiyacımız olan enerjinin tam tepemizde olduğu kimin aklına gelirdi ki? | Open Subtitles | ...من فكر مِن قبل بأن الطاقة التى احتجناها دائماً فوق رؤوسنا تماماً |
Bir mahkumu taşıyorduk, ...ihtiyacımız olan bir bilgisi olan biriydi. | Open Subtitles | كنا ننقل سجينًا يتكتّم على معلومة احتجناها. |
En son ihtiyacımız olduğundan birinden çalmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | آخر مرة احتجناها فيها سرقنها من شخص ثري |
İhtiyacımız vardı. Ben de buldum. | Open Subtitles | لقد احتجناها, وأنا حصلت عليها |
Tamam, ihtiyacımız vardı, Ben de buldum. | Open Subtitles | لقد احتجناها, وأنا أحضرتها |