Babamın Hyman Roth ile iş yaptığını biliyorsun. Ona saygı duydu. | Open Subtitles | فرانكى, أنت تعرف أن أبى تعامل مع هيمان روث و احترمه |
17 yıl önce saygı duymam gereken birinin kalbini kırmıştım. | Open Subtitles | منذ 17 سنة كسرت قلب شخص كان يجب أن احترمه |
Baban Hyman Roth ile iş yaptı, Hyman Roth'a saygı duydu, ama Hyman Roth'a asla güvenmedi, ne de Sicilyalı habercisi Johnny Ola'ya. | Open Subtitles | والدك تعامل معه و احترمه و لكنه لم يثق به أبداً و لا يساعده الأيمن جونى أولا الصقلي |
Gerçekten çok iyi bir insan. Bunu seviyorum, saygı duyuyorum. | Open Subtitles | إنها شخص لطيف أصيل يعجبني ذلك , و احترمه |
Bu iş sansarı adamla takılmaktansa kendisine saygı duyduğum sevgilimle takılmayı tercih ederim. | Open Subtitles | لاافضل ان اكون مع انسان مراوغ عندما يمكنني ان اكون مع صديقي الذي احترمه |
Çok saygı duyduğum ve takdir ettiğim genç bir adam şu anda o akıl hastası yüzünden hayatını tehlikeye atıyor. | Open Subtitles | الان، رجل شاب احترمه للغاية و اقدره يضع حياته على المحك بسبب هذا المجنون |
"Çok saygı duyduğum ve takdir ettiğim genç bir adam hayatını tehlikeye atıyor" demişsin. | Open Subtitles | شاب اقدره للغاية و احترمه يضع حياته على المحك |
Ekipte her zaman saygı duyduğu tek kişi sendin. | Open Subtitles | أنت الشخص الوحيد في الفريق الذي لطالما احترمه هاوس |
Ona saygı duymayı ve düşüncesizliklerini görmezden gelmeyi öğrendim. | Open Subtitles | لقد تعلمت ان احترمه وان اغض الطرف عن طيشه |
saygı gösteriyorum, baba. Voorhees istediğim her şeyi... yapardı. | Open Subtitles | انا احترمه ولكن هورهي كان يحضر لى كل شيء اطلبه منه |
Ono Conda ile sürekli fikir ayrılığına düşerdik, fakat ona saygı duyardım. | Open Subtitles | اونو كوندا و انا دائما على خلاف لكن انا كنت احترمه |
David'in daha önceden bazı sorunları olduğunu biliyoruz, ama şu an yaptığına gerçekten saygı duyuyorum, ve sizden onu dinlemenizi istiyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أن ديف كان لديه بعض المشاكل في الماضي ولكنني احترمه بشدة لما يقوم به الآن وأن أطلب منكم أن تستمعوا له فقط |
Eğer seni saygı duyduğum biri olarak, gözlemlemiyor olsaydım, o şekilde konuşan birinin gizleyecek bir şeyi olan biri olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | الان,ان لم اكن اشاهد ,شخص اقدره و احترمه كثيرا لاعتقدت ان هذا رد شخص |
Eğer seni saygı duyduğum biri olarak, gözlemlemiyor olsaydım, o şekilde konuşan birinin gizleyecek bir şeyi olan biri olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | الان,ان لم اكن اشاهد ,شخص اقدره و احترمه كثيرا لاعتقدت ان هذا رد شخص |
Bir bakıma buna saygı duyuyorum ama sonra da kalkıp yaşamam için her şeye pozitif yaklaşmamı söylüyor bana. | Open Subtitles | والذي احترمه في نقطةٍ معينة ولكنه يريدني أن أكون إيجابية لكي أعيش |
saygı duymadığım birisine Üzgünüm, iyilik yapamam. | Open Subtitles | آسف, لا يمكنني منح معروف لشخص لا احترمه بعد الآن |
Annesine saygı duyan erkeklerden daha fazla saygı duyduğum kimse yoktur. | Open Subtitles | لا احد احترم اكثر منها حسنا، ليس هناك واحد احد احترمه اكثر رجل |
Sana saygı duyduğum şey, seni gerçekten sevdiren şey evlat şu ki sektörün seni köşeye sıkıştırmasına izin vermiyorsun. | Open Subtitles | الشيء الذي احترمه بك كثيراً يا بني هو أنك لا تدع العمل ينغلق عليك |
Ayrılma kararınıza katılmasam da, size saygı duyuyorum. | Open Subtitles | مع أنّي لا أتفق مع قرارك للرحيل، إلاّ أنّي احترمه بالتأكيد. |
Ve evet, ona saygı duyuyorum çünkü kendi kendine yetebilen biri ve bu da cesaret ister ama aynı zamanda da küçük bir sürtük. | Open Subtitles | وبالفعل انا احترمه لإن لديه شخصيته وذلك تماما يتطلب شجاعة لكنه ايضا هو وغد |