Uyarlanabilir bir maddeden oluşuyor. Yani her türlü gücü olanı zapt edebilir. | Open Subtitles | إنها مصنوعة من مادة قادرة على التأقلم فيمكنها احتواء كافة أنواع القوى |
Bulaşma büyük oranda zapt edildiğinde ve yayılma oranları dünya çapında önemli biçimde düştüğünde Dünya Sağlık Örgütü, muhtemelen pandeminin bittiğini ilan edecek. | TED | غالبًا ستُعلن منظمة الصحة العالمية عن انحسار الجائحة بمجرد أن يتم احتواء معظم العدوى وينخفض معدل الانتقال بشكل كبير في جميع أنحاء العالم. |
Hasta epinefrine yanıt verdi ve alerjik reaksiyon kontrol altına alındı. | Open Subtitles | استجاب المريض للإبينيفرين و تم احتواء رد الفعل |
Zararı kontrol altına almak ve savunmanı güçlendirmek için elinden geldiğince çabuk olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تتحرك بأقصى سرعة ممكنة لتحاول احتواء الضرر و تقوي دفاعك قبل فوات الأوان |
Bir korunma sorunumuz var. | Open Subtitles | لدينا ثمّة مشكلة احتواء |
Ben ayrılmadan hemen önce mobil bir muhafaza sistemi üzerine çalışıyorlardı. | Open Subtitles | قبيل مغادرتى كانوا يقومون بتطوير نظام احتواء متنقل |
Hem de karantina sona ermeden kaçarsak bu salgın yayılabilir. | Open Subtitles | ثم إذا غادرنا قبل احتواء المرض, فربما ينتشر خارج الجزيرة. |
Veri yayılmayı önleme sistemi başlatıldı. Bütün sürücüler siliniyor. | Open Subtitles | بدأت عمليّة احتواء البيانات. |
Bastırabilirim, Efendim. | Open Subtitles | يمكنني احتواء هذا يا سيدي |
Emirleri biliyorsunuz, Albay. Bu bir zapt etme ve imha etme operasyonudur. | Open Subtitles | لديك أوامرنا أيها الكولونيل هذه عملية احتواء وتدمير |
Tehlikeli olabilecek Sentetikleri belirleyip zapt etmek için kurulmus bir uzman grubunu yönetiyor. | Open Subtitles | انه يدير مجموعه متخصصه لتتبع و احتواء الألات الخطيره |
En kötüsü onları zapt edip ilk ihlalden toparlayamadınız. | Open Subtitles | لكنّ الأسوأ أنّك فشلت في احتواء الخاضعين للمشروع واستردادهم من الخرق الأساسي. |
Kampanyanın bunu zapt edemediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | ما يدهشني أنّ الحملة لم تتمكن من احتواء الموقف |
Yangın kontrol altına alınmıştır. Artık evlerinize dönebilirsiniz. | Open Subtitles | الجميع ، لقد تم احتواء الحريق ، يمكنكم الذهاب الى منازلكم |
Parazitler kontrol altına alınana kadar kimsenin o gemiye girmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أني لا اريد أن يصعد أحد لهذه السفينة حتى يتم احتواء الطفيليات |
Askeri kuvvetlerin ülkedeki büyük şehirlerdeki vampir yiyen salgını olarak tanımlanan şeyi kontrol altına almaları istendi. | Open Subtitles | لقد تمّ أمر القوات العسكرية في معظم المدن الكبرى حول البلاد لمحاولة احتواء ما يتم وصفه الآن بوباء المخلوقات الأرضية |
Askeri kuvvetlerin ülkedeki büyük şehirlerdeki vampir yiyen salgını olarak tanımlanan şeyi kontrol altına almaları istendi. | Open Subtitles | لقد تمّ أمر القوات العسكرية في معظم المدن الكبرى حول البلاد لمحاولة احتواء ما يتم وصفه الآن بوباء المخلوقات الأرضية |
Bir korunma sorunumuz var. | Open Subtitles | لدينا ثمّة مشكلة احتواء |
Kendi kendini sarmalayan kristal bir yapı gibi ya da bir tecrit alanı, belki ama neyi muhafaza etmek için? | Open Subtitles | هيكل شبيه بالكريستال، ملتف حول نفسه أو حقل احتواء، ربما، لكن احتواء ماذا؟ |
Geleneksel karantina tekniklerini kullanmalıyız. Ve sen de sıkı bir medya sansürü sağlamalısın. | Open Subtitles | لا علينا العمل على احتواء المرض ووضع تعتيماً إعلامياً على المسألة |
- Daha fazla zamana ihtiyacımız var. Hâlâ önleme senaryoları üzerinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | ما زلنا نعمل على سيناريوهات احتواء{\pos(190,230)}. |
Bastırabilirim, Efendim. | Open Subtitles | يمكنني احتواء هذا يا سيدي |
8:27 ÖS, olay kontrol altında, iki tutuklu, görev koruma altında. | Open Subtitles | 27مساءً: تم احتواء الحادثة اثنان موقوفان، وتم تأمين الرجال المهمين |