Senin yerini alması için birini çağırmak istemediğinden emin misin? Böylece sen ilgilenebilirsin. | Open Subtitles | امتاكد انك لا تريد استدعاء احداً لكي يأخذ مكانك و تتولى انت هذا؟ |
Ne yazık ki... gerçekler o kadar kasvetli ki kimse bunu duymak istemiyor. | Open Subtitles | للأسف واقع حياتنا اصبح مرير حتى أن احداً لا يريد التكلم عن ذلك |
Evet, ama ince eleyip sık dokuyunca, kimsenin anlayışlı olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | اجل ولكن ما امر خلاله لا أظن بأن احداً سيفهم ذلك |
Sence de birisi bize bir şey anlatmak istiyor gibi değil mi? | Open Subtitles | انتى لا تظنين ان هناك احداً ما يحاول اخبارنا بشىء ما ؟ |
Şehir dışından kimseyi istemiyorum. Gazetelere daha fazla malzeme olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد احداً من خارج المدينة لا اريد عرقلة سير القضية |
Bir dakika. Tatlım birinin onu öldürüp buraya sakladığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | انتظري, عزيزتي هل تظنين ان احداً قتلها ثم خبّأ جثتها هنا؟ |
Yerel otoriteler hariç Kimseye bildirmediğini söylüyor. | Open Subtitles | قال بأنه لم يخبر احداً سوى السُلطات المحلية |
Çabuk ol, onu araması için başka birini göndermeden cesedi saklamalıyız. | Open Subtitles | اسرع, علينا ان نُخبىء الجثة قبل ان يُرسلوا احداً بحثاً عنة |
Ben sadece bu saçmalık için zamanım yok. birini öldürebilirdin. | Open Subtitles | ليس لدي وقت لهذا الهراء,كان من الممكن ان تقتلي احداً. |
- Hayır. Bill öldükten sonra Janet yaslanabileceği birini aradı, ilk karşısına çıkana yapıştı. | Open Subtitles | بعد وفاة بيل جانيت احتاجت احداً لتستند إليه لذا اخذت اول رجل |
Kilitli olduğundan emin ol. kimse onu bu şekilde bulmamalı. | Open Subtitles | تأكديّ من أغلاقهُ جيداً لا أريد احداً ان يجدهُ هكذا |
Ve sanırım buradaki hiç kimse tarama korkusuna bir çözüm bulamazdı. | TED | ولا اعتقد ان احداً في هذه الغرفة على الاطلاق يمكنه ان يجد حلاً للقلق قبل الفحوصات الدورية |
Nedeni kimse bilmiyor. Umarım Tory Ada'lı kimse yoktur burada; ne de olsa güzel bir yer. | TED | ولايبدو أن احداً يعرف لمذا. ارجو أن لايكون اي شخص من جزيرة تروي هنا , مكانٌ جميل. |
Gerçekten de kimsenin bir avuç piskopostan korkacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | . كنيستي ستعمل البيت المسكون انا لا اعتقد بأن احداً سيخاف . من مجموعة من الاساقفة |
kimsenin seni bir daha soymaya kalkışmayacağını söyleyemem. | Open Subtitles | لا اضمن لك ان احداً لن يسرق منك شيئا مره أخرى |
Ama birisi bana bunu sorarsa, Harvard'a gittiğine dair yemin edebilirim. | Open Subtitles | اذا احداً يريد ان يسألني حتى هذه اللحظه سأحلف انك فعلتها |
Pekala bakın, kimseyi telaşlandırmak istemiyorum, ama yemek festivali kötü bir hale geldi. | Open Subtitles | لا أريد أن أفزع احداً و لكن مهرجان الطعام العالمي أخذى منعطفاً مظلماً |
Açıkçası, bu soruyu herkese sormama rağmen, bu koşullar altında birinin beni geri çevireceği hiç aklıma gelmedi. | TED | وفي الحقيقة بت اسئل هذا السؤال على الدوام ولم اكن اتخيل ان احداً ما من اصدقائي سوف يرفض طلبي تبعاً للظروف |
Bir kadının bunca şey yaşayıp Kimseye söylemediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ التصديق إمرأة تمر بكل هذه الأشياء ولا تخبر احداً |
Ve şunu unutma... birine her yardım ettiğinde beni onurlandıracaksın. | Open Subtitles | ..و تذكري هذا في كل مره تساعدين احداً .. ستشرفيني |
başka biriyle seks kasedi olan ya da geçmişini saklayan ya da başkalarına kötü sürprizler hazırlayan biriyle evlenemem. | Open Subtitles | وانا لا استطيع ان اتزوج احداً دائما لديه شريط جنسي او لديها اجنده خاصه او مفاجأة خادعه تخطط لها |
Bir şey yok. Bana doğru yürü. Dışarıda birileri var. | Open Subtitles | لا بأس ، فقط تحرك نحوى هناك احداً ما هناك |
Hayır, çünkü o zaman başka Biri senin işini yapıyor olur. | Open Subtitles | لا, لأن ذلك يعني ان احداً ما يقوم بكل العمل لك |
Demek birisini kovmak zorundasın. Acımasız olup bunu yapman lazım. | Open Subtitles | اذاً لابد ان تطرد احداً ما فقط اقسى قليلاً وافعلها |
Eğer birilerini seviyorsanız,onlar size daha iyi görünür. | TED | فان كنت تحب احداً او كنت معجباً به .. فانه سيبدو جذاباً اكثر بالنسبة لك |
- Çünkü, birilerinin dumanı görmesini istiyorsan, ateş yukarıda olmalı. | Open Subtitles | اذا اردنا ان نجعل احداً يرى النار من المفترض ان تكون هناك في الاعلى |