Dinle, bu belgeleri getirdiğin için minnettarım. | Open Subtitles | اسمع , أقدر لك احضارك هذه المستندات إلى هنا |
Çocuğu getirdiğin için sana müteşekkirim. Ama bu sabah herşey kontrolden çıktı. | Open Subtitles | اقدر لك احضارك الفتى لكن الامر خارج السيطرة الان |
John, Farrell'ı getirdiğin için teşekkürler, ama şu an boğazımıza kadar zarara girdik. | Open Subtitles | استمع يا "جون" اقدر لك احضارك الفتى لكن الامر إختلف منذ الصباح نحن منشغلون للغاية في التحكم بالأضرار |
Bu kıyafetleri getirdiğiniz için çok teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على احضارك لهذه الأزياء |
Yeğeninizi konuşmaya getirdiğiniz için sağ olun. | Open Subtitles | اقدر احضارك لأبن اخيك لاستجوابه |
Seni de diğerleri gibi getirmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | انظر ، لقد تحتك علينا احضارك الى هنا مع الآخرين |
Seni getirmek Foreman'ın fikriydi. | Open Subtitles | احضارك الى هنا كانت فكرة فورمان |
Teşekkürler oğlumu evine sağ salim getirdiğin için. | Open Subtitles | شكراً لك على احضارك ابني معافى إلى بيته |
Ayrıca bana bu harika ev arkadaşını getirdiğin için de çok sevindim. | Open Subtitles | يسعدني احضارك لزميلتك الجميلة |
getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا على احضارك إياهم. |
Bunları getirdiğin için teşekkür ederim, Kevin. | Open Subtitles | شكراً لك على احضارك هذا يا (كيفين) |
Bunu getirdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكرالقدومكِ... و احضارك هذا. |
Onu getirdiğiniz için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا جزيلا على احضارك لها |
Seni buraya getirmek benim fikrimdi. | Open Subtitles | مهلا احضارك الى هنا تلك كانت فكرتى |
Hey, ben hız size getirmek gerekir . | Open Subtitles | اهلا , اردت احضارك على وجه السرعه |