| Nazikçe kaz Booth. Her seferde ince tabakalar. | Open Subtitles | احفر بلطف يا بووث عدة طبقات صغيرة في المرة الواحدة |
| Bundan dolayı bu kuruluşun yukarısını kaz... çalışmaya şurdaki bölüme geri gidin... | Open Subtitles | احفر هذا الاساس يجب العمل في هذا القسم هنا |
| Tamam mı? Gidip o delikleri kendin düzeltirsin. Bir tane de kendin için kaz. | Open Subtitles | اذهب إلى هناك واصلح هذه الحفر بنفسك احفر واحدة تتّسع لك |
| sondaj bebeğim, sondaj! | Open Subtitles | احفر يا عزيزي احفر احفر يا عزيزي احفر |
| Direkt evin önünü kazın ki verandamdan doğruca havuza atlayabileyim. | Open Subtitles | احفر بجانب البيت تماماً من أجل أن استطيع الغطس من شرفتي |
| ikimiz içinde mezar kazmaya başla. öldük. | Open Subtitles | .فقط احفر قبراً لنا نحن الإثنين .سنموت |
| İntikam yollarına düşmeden önce iki mezar kaz. | Open Subtitles | قبل الخوض في رحلة الانتقام، احفر قبريْن. |
| Doldur. Doldur. Derin kaz ve getir- | Open Subtitles | تراجع، تراجع احفر بالعمق و احضر |
| kaz! kaz! Evet, onu bulduk! | Open Subtitles | احفر هناك، احفر هناك أجل لقد وجدناه |
| "Tamam, tünel kaz. Şu başbelasını öldür yeter. | Open Subtitles | احفر نفقاَ فقط اقتل ذلك الحقير |
| Sen şunu kaz, ben de gidip evdeki şeylerden kurtulayım. | Open Subtitles | فقط احفر , وسأتخلص من كل شئ بالمنزل |
| Harikalar Diyarı'ndan çıktığımızda istediğimiz kadar tartışabiliriz bunu ama şimdi kaz,tavşan. | Open Subtitles | نستطيع الجدال كما يحلو لنا عندما نغادر "وندرلاند"، أمّا الآن، احفر أيّها الأرنب |
| Yukarı doğru kaz, salak. | Open Subtitles | لا ، احفر للأعلى أيها الغبي |
| kaz, kaz, kaz! | Open Subtitles | احفر، احفر، احفر |
| Bir çukur kaz, üç kişiye yetecek kadar büyük olsun. | Open Subtitles | احفر حفرة كافية لثلاث اشخاص |
| sondaj bebeğim, sondaj! | Open Subtitles | احفر يا عزيزي احفر احفر يا عزيزي احفر |
| sondaj bebeğim, sondaj! | Open Subtitles | احفر يا عزيزي احفر |
| Yongsan'a doğru yarım mil kazın, orada su damarı var. | Open Subtitles | احفر نصف ميل اماما باتجاه مقاطعة يونغسان, و هناك جدول ماء. |
| Şimdi arka tarafa gidip uçağın altını kazmaya başla. | Open Subtitles | .إذن اذهب للخلف و احفر لإخراج الطائرة |
| Şükürler olsun, tekrar kazalım | Open Subtitles | وعندما تصل إلى نهاية نفقك هاليلويا, احفر ثانية |
| Yıllardır tünel kazıyorum bugünden yarına kadarki her anı arıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت احفر الانفاق منذ عقود ابحث في كل لحظة من أمس إلى الغد |
| Bu insanların hepsinin adını kazı buraya. | Open Subtitles | احفر جميع هذه الكلمات بواسطة سكينك |
| Sadece kazmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدني أن احفر فقط؟ |