| Laila sizin Amerika'ya gideceğinizi söyledi. | Open Subtitles | ليلى اخبرتني أنك ذاهبة إلى امريكا مع عائلتك |
| İki kat atmasını istediğini söyledi. | Open Subtitles | اخبرتني أنك طلبت منها ارتداء سترتين |
| Mi Ra bana senin 7.8 milyar Wona ihtiyacın olduğunu söyledi. | Open Subtitles | .. مي را اخبرتني أنك تحتاج 7.8 مليون |
| Küçükken bana daha iyi davranırdın. Farklı olduğunu da söylemiştin. | Open Subtitles | لقد كنت لطيفاً معي عندما كنت صغيرة لقد اخبرتني أنك مختلفاً أيضاً |
| Bana çalmayı bilmediğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد اخبرتني أنك لا تجيدين العزف على البيانو |
| Tammy bana yardım edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | تامي اخبرتني أنك ! تستطيع مساعدتي |
| Çok özür dilerim! Serena bana beklediğini söyledi. | Open Subtitles | انا آسفة للغايه , ( سيرينا ) اخبرتني أنك تنتظرني |
| Mariana, sende onun yazdığı bir kitap olduğunu söyledi. | Open Subtitles | نعم - ماريانا), اخبرتني أنك تحمل كتابه) - |
| Sara, işaret dili bildiğini söyledi. | Open Subtitles | ساره) اخبرتني أنك تتكلم بالإشارة) |
| Bu gruba yarın ihtiyacın olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | اخبرتني أنك ستحتاج هذه الدفعة غدًا |
| Sen de bunun asla olmamasını sağlayacağını söylemiştin. | Open Subtitles | وانت اخبرتني أنك لن تدع هذا يحدث |
| Beni asla terk etmeyeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | اخبرتني أنك لن تتخلى عني قط؟ |