| Onlara meşgul olduğunuzu söyledim ama beklemek istemediler. | Open Subtitles | اخبرتهم انك مشغول و لكنهم لا يريدون الأنتظار |
| Sadece birkaç oyun. Onlara hârika olduğunu söyledim. | Open Subtitles | فقط لجولة واحدة لقد اخبرتهم انك ماهر فى اللعب |
| Daha en basit şeyleri bile yerine getirmiyorlar. Kaç kere gün ışığına ihtiyacı var diye söyledim? | Open Subtitles | لا يمكنهم حتى اتباع ابسط الارشادات كم مرة اخبرتهم انك تحتاج الى الضوء |
| - Onlara pazartesi döneceğini söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرتهم انك قد تعود الي العمل يوم الاثنين القادم |
| Arkadaşlarınla gezmeye gittiğini söyledim. | Open Subtitles | انا اخبرتهم انك ذهبت فى رحله مع اصدقاء |
| -Grip olduğunu ve evde rahatça yattığını söyledim. | Open Subtitles | - اخبرتهم انك مصاب بالانفلونزا- و انك مرتاح للبقاء في المنزل |
| Şu çocuklara polis olduğunu söyledim, ama bana inanmadılar. | Open Subtitles | لقد اخبرتهم انك شرطي ولكنهم لم يصدقوني |
| Onlara burada olduğunuzu söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرتهم انك هنا |
| Onlara arkadaşlarına şarkı söylemek için Bayan Sorensen ile geldiğini söyledim. | Open Subtitles | (لقد اخبرتهم انك اتيت مع الآنسة (سورينسن لتغنى لرفاقك |
| Onlara o leziz yemeğini getireceğini söyledim. | Open Subtitles | اخبرتهم انك ستحضرين طعام لذيذ |