Evlenme teklif ettiğim gün bana bunun hayatının en mutlu günü olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | اليوم الذى طلبتك فية للزواج انتى اخبرتينى ان ذلك كان اسعد يوم بحياتك |
Çünkü bana kocanı öldürdüklerinden dolayı ayrılmak istediğin için seni öldürmek istediklerini söylemiştin. | Open Subtitles | لانكِ اخبرتينى انهم يلاحقونك بسبب اعتقادك بأنهم قتلوا زوجكِ لأنكِ رغبتى فى الانشقاق |
Şey, kendi hakkında bana birçok şey anlattığın için, bende aynısını yapabilirim sandım. | Open Subtitles | حسنا منذ اخبرتينى اشياء كثيرة عن نفسك فأحببت ان افعل المثل |
Uzun zaman önce buraya geleceğini söylemiştin. | Open Subtitles | منذ زمن طويل اخبرتينى عزمك الانتقال الى نيويورك |
- Belada değil. - Haydi, bana aptal muamelesi yapmayın. | Open Subtitles | هيا ، لا تعاملينى كالغبى لقد اخبرتينى ان اسيطر على عملها |
bana yerini söylersen, senin başına fazla bir şey gelmemesi için elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | اذا اخبرتينى اين هو سأبذل ما بوسعى لاتأكد انه لن يحدث لكِ شىء |
bana sorduğun bilmecenin cevabını söyleyene kadar. | Open Subtitles | ما لم تخبرينى بجواب اللغز الذى اخبرتينى به من قبل |
bana, ondan önceki gece ilk şizofren krizini geçirdiğini, ve ailenin iptal ettiğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد اخبرتينى ان اعراض الفصام هاجمتك اول مرة الليلة السابقة للحفلة و دعا ذلك والديك لإلغائها |
Mark ve Vanessa'ya sürpriz olsun istiyorum ve bana söylerseniz eminim her şeyi mahvederim. | Open Subtitles | اريد ان افاجا مارك وفينسيا واذا اخبرتينى فلن استطيع الكتمان |
bana bu bekarlar partisinden bahsettiğinizde partiye katılan insan sayısının tek haneli olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | أتعلمين , عندما اخبرتينى ان هذة حفلة للعازبين لم اكن اعلم انها تعنى عدد الاشخاص الذين سيتواجدون هنا حقاً |
Siz bana biraz düşünmemi ve konuşmamı söylemiştiniz. Ve bende düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد اخبرتينى ان أفكر ولقد فكرت |
Gezilerinizle ilgili bana çok az şey bahsettiğinden söz ettim. | Open Subtitles | لقد ذكرت لهم انك اخبرتينى عن بعض رحلاتك |
bana güveniyorsun. Kendin söyledin. | Open Subtitles | انتِ تثقين بي ، لقد اخبرتينى هذا بنفسك |
Telefonda bunlar hakkında... birşeyler bildiğini söylemiştin. | Open Subtitles | فى الهاتف اخبرتينى إنكِ تعرفى شيئاً حول كل هذا |
Bunu daha önce de söylemiştin ama bu acil bir durum. | Open Subtitles | اعرف يا كانداس ، لقد اخبرتينى بذلك من قبل ولكن هذه تعتبر حاله طوارئ |
Zaten burada olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد اخبرتينى انه من المفترض ان يكون هنا بالفعل |
Az önce uzaylı istilasının ortasında olduğumuzu söylemiştin ve sana inanıyorum. | Open Subtitles | لقد اخبرتينى لتوك اننا فى خضم غزو فضائى وحقيقة اصِدقُك |
- Polise güvenmediğini söylemiştin. | Open Subtitles | -اعتقد انك اخبرتينى انك لا تثقين بالشرطه |