| Babanın CIA için çalıştığını söyledi. Bu bilgi yeni değil Kate, babanı biliyoruz. | Open Subtitles | اخبرنا ان والدك كان يعمل لحساب الاستخبارات وهذه ليست بمعلومات جديدة |
| Bay Doyle, gemide onun ailesine kin güden birinin olduğunu söyledi. | Open Subtitles | السيد دويل اخبرنا ان هناك على المركب شخص تأثرت عائلته ماليا جراء تعاملات الشركة, اتعرف من هو ؟ |
| Başkan aradı ve ileri görüşlü olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | الرئيس اخبرنا ان لديك رؤية عميقة ين ، دعنا نرى الدليل |
| İşi sana vermememiz için adeta deli olmamız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | هو اخبرنا ان نكون قاسين و لا نمنحك الموقع |
| Onu doktora götürmek istedim, ama babam Tanrı'ya inanmamızı söyledi. | Open Subtitles | لقد أردت اخذها إلى طبيب لكن والدى اخبرنا ان نثق فى إيماننا بالله |
| Bize ilkinin, 2008'de çıktığı ilk görevinde düşürüldükleri bir pusuda sol omzundaki şarapnel yarası için olduğunu söyledi. | Open Subtitles | اخبرنا ان واحدة بسبب جرحه بشظايا في كتفه الايسر لحقت به خلال كمين في اول جوله له في 2008 |
| Bize şirketin istemli bir toplantı hazırlayıp sendika kurmaktan korkutabileceğini söyledi. | Open Subtitles | اخبرنا ان الشركه قد تنادي من أجل إجتماع خياري ومن ثم تحاول إخافتنا لتوقف إتحادنا |
| Balthazor oğlunu öldürmemizi söyledi. | Open Subtitles | بالتهوزر اخبرنا ان نقتلك يا بني |
| Oğlunu öldürmemizi o söyledi. | Open Subtitles | اخبرنا ان نقتلك يا بني |
| Quagmire, kızlar bizi fark etsin diye gösterişli giyinmemizi söyledi. | Open Subtitles | كواغماير) اخبرنا ان نلبس بشكل رائع) كي تلاحظنا الفتيات |
| Liv'in babası, adamların nerelerde saklanabileceğini söyledi. | Open Subtitles | والد(ليف) اخبرنا ان هذا الرجل يحب الاختباء |
| Beklememizi söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرنا ان ننتظر. |
| Kako bize onları koltuklarımızın altına saklamamızı söyledi. | Open Subtitles | كاكو) اخبرنا ان نخفيهم تحت المقاعد) |
| Manny, Manny bize sessiz kalmamızı söyledi. | Open Subtitles | ماني) اخبرنا) ان نكون هادئين |